Manchester’ın Kuzeyindeki Küçük İngiliz Kasabasında Tartışmalı Filistin Yanlısı Adayların Zaferi İşçi Partisi’ni Sarsıyor
Manchester’ın kuzeyinde yer alan sakin İngiliz kasabası, son yerel seçimlerde dikkat çekici bir siyasi değişime sahne oldu. Daha önce ana akım İşçi Partisi’nin elinde bulunan iki sandalye, Filistin’e destek veren ve tartışmalı görüşleriyle öne çıkan bağımsız adaylar tarafından kazanıldı. Bu beklenmedik zaferler, İngiliz siyasetinde derinleşen kutuplaşmanın ve geleneksel partilere olan güvenin azalmasının bir işareti olarak yorumlanıyor.
1 Mayıs’ta yapılan yerel seçimlerde, 18 yaşındaki Maheen Kamran, Lancashire İl Konseyi’nde Burnley Central East bölgesini kazanırken, Azhar Ali ise Nelson East bölgesinde il meclis üyesi seçildi. Her iki aday da, Gazze’deki duruma ilişkin güçlü görüşleri ve ana akım partilere muhalif duruşlarıyla seçim kampanyalarını yürüttüler.
The Telegraph gazetesi, bu zaferlerin, geçtiğimiz yıl yapılan genel seçimlerde eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de dahil olmak üzere Filistin yanlısı adayların kazandığı başarıların devamı olabileceğine dikkat çekti. İngiliz siyasetinde, özellikle Gazze meselesi söz konusu olduğunda, geleneksel partilerin dışındaki adaylara yönelik artan bir ilgi olduğu görülüyor.
Azhar Ali’nin durumu, İşçi Partisi açısından özellikle hassas bir konu. Ali, daha önce partiden ihraç edilmiş ve geçen yılki seçimler sırasında antisemitizm suçlamaları nedeniyle partinin desteğini kaybetmişti. BBC’ye göre, İşçi Partisi başlangıçta Ali’yi savunmuştu, zira Ali, İsrail’in Hamas’ın 7 Ekim’deki katliamına Gazze’yi işgal etmek için bir bahane yaratmak amacıyla izin verdiğini iddia etmişti. Bu iddia, büyük tepkilere yol açmış ve Ali daha sonra bu sözleri için özür dilemişti. Özüründe, bu iddiaları "derinlemesine saldırgan, cahilce ve yanlış" olarak nitelendirmişti. Ancak, bu özür İşçi Partisi’nin desteğini geri getirmemiş ve Ali partiden uzaklaştırılmıştı.
İngiliz Yahudiler Kurulu, Ali’nin özrünü kabul etmemiş ve yaptığı açıklamaların "utanç verici ve affedilmez" olduğunu belirtmişti. Kuruluş, 2024 yılında yaptığı bir açıklamada, "Sayın Ali’nin samimi bir pişmanlık duygusuyla özür dilediğine inanmıyoruz. Özründe söylediklerine rağmen, şu anda kendisiyle nasıl bir ilişki kurabileceğimizi göremiyoruz ve diğer önde gelen Yahudi cemaat gruplarının da benzer düşüneceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Maheen Kamran ise, daha farklı konularda radikal görüşleriyle dikkat çekiyor. Kamran, Müslüman erkeklerin ve kadınların kamusal alanlarda "serbestçe karışmasına" son verilmesi yönünde oy kullanmıştı. PoliticsHome’a verdiği bir röportajda, "Müslüman kadınlar, Müslüman erkeklerle birlikte olmaktan pek rahat değiller. Eminim ki ayrı alanlar, ayrı spor salonları oluşturabiliriz, böylece Müslüman kadınlar sağlıklarından ödün vermek zorunda kalmazlar" şeklinde konuşmuştu.
Aynı röportajda Kamran, siyasete girme nedeninin Gazze’de bir "soykırım" yaşandığına inanması olduğunu belirtmişti. İsrail’in askeri operasyonlarını eleştirenler sıklıkla "soykırım" terimini kullanırken, İsrail’i destekleyenler ise İsrail’in Gazze nüfusunu yok etme kapasitesine sahip olduğunu ancak bunu yapmamayı tercih ettiğini savunarak bu iddiayı reddediyorlar.
Ali ve Kamran’ın zaferleri, ana akım partilerin yerel seçimlerdeki etkisinin azaldığı bir döneme denk geliyor. The Telegraph’a göre, sağcı popülist Reform UK Partisi son seçimlerde önemli kazanımlar elde etti. Aynı zamanda, 10 Downing Street’i kontrol etmesine rağmen, İşçi Partisi son yerel seçimlerde kayıplar yaşadı. Bu durum, İngiliz siyasetinde geleneksel partilere olan desteğin azaldığını ve seçmenlerin farklı siyasi alternatiflere yöneldiğini gösteriyor.
Bu gelişmeler, İngiliz siyasetinin geleceği açısından önemli soruları gündeme getiriyor. Geleneksel partiler, artan kutuplaşma ve seçmenlerin farklı taleplerine nasıl cevap verecekler? Filistin meselesi gibi hassas konularda, farklı görüşleri temsil eden adayların yükselişi, siyasi tartışmaları nasıl etkileyecek? İngiliz siyaseti, yeni bir döneme mi giriyor? Bu soruların cevapları, önümüzdeki dönemde İngiliz siyasetinin şekillenmesinde belirleyici olacak.
