Georgetown Üniversitesi İsrail Bağlantılı Şirketlerden Yatırım Çekme Çağrılarına Direniyor
Washington, D.C. merkezli Georgetown Üniversitesi, kampüs içindeki İsrail karşıtı protestolara rağmen, İsrail ile bağlantılı şirketlerden yatırım çekme veya bu şirketlerle olan ortaklıkları sonlandırma yönündeki taleplere boyun eğmeyeceğini açıkladı. Bu karar, lisans öğrencilerinin bir referandumunda, üniversitenin İsrail’i silahlandıran şirketlerden yatırım çekmesi ve İsrail kurumlarıyla olan ortaklıklarını sona erdirmesi yönünde bir talep dile getirilmesinin ardından geldi. Referandumda 1.447 öğrenci destek oyu verirken, 685 öğrenci karşı oy kullandı. Ancak, Georgetown Üniversitesi Rektör Vekili Robert Groves, yaklaşık 7.200 lisans öğrencisinin oy kullanma hakkı olduğunu belirtti.
Groves, öğrenci referandumlarının üniversite için bağlayıcı olmadığını ve üniversite politikalarını dikte etmediğini vurgulayarak, bu tür referandumların öğrenci görüşlerinin bir "sıcaklık kontrolü" işlevi gördüğünü ifade etti.
"Kurumsal Değerlerimiz ve Geçmişimiz Doğrultusunda" Karar
Rektör Vekili Groves, üniversite topluluğuna gönderdiği bir e-postada, "Georgetown, kurumsal değerlerimiz ve geçmişimiz ile yatırımlarımızı ele alan mevcut üniversite kaynakları ve süreçleri temelinde bu referandumu uygulamayacaktır" dedi.
Groves ayrıca, görevinden geçtiğimiz yıl inme geçirmesi nedeniyle ayrılan ve iyileşme sürecine odaklanmak isteyen eski Georgetown Üniversitesi Rektörü John DeGioia’nın açıklamalarına da atıfta bulundu. DeGioia, 2013 yılında yaptığı bir açıklamada, İsrail üniversitelerinin boykot edilmesinin "Akademi’nin misyonu için temel olan akademik özgürlüğü baltaladığını" belirtmişti. Eski Rektör, "bir akademik kurum olarak, Georgetown’ın tüm küresel akademik topluluğu geliştirmek için akademisyenler ve toplumlar arasında etkileşimi derinleştirmek ve diyaloğu teşvik etmek sorumluluğu olduğunu" da sözlerine eklemişti.
Üniversite Boykotlara Karşı Duruşunu Yineledi
Groves, "Üniversitemiz bu tür bir boykota karşı durmaya devam ediyor" dedi.
Rektör Vekili Groves ayrıca, Georgetown Yönetim Kurulu tarafından 2017’de kabul edilen Sosyal Sorumlu Yatırım Politikası’na (SRI Politikası) da değindi. Bu politika, üniversitenin bağışının "etik yönetimini" taahhüt ettiğini ve bu bağışın "siyasi bir gündemi teşvik etmek için bir araç olarak kullanılmaması gerektiğini" belirtiyor.
Farklı Görüşlere Saygı ve İfade Özgürlüğü Vurgusu
Groves, "Topluluğumuz içinde Orta Doğu’daki çatışmaya ilişkin çok çeşitli görüşlerin olduğunu fark ediyorum" dedi. "Çatışmaya ilişkin farklı perspektifler sunmak için çok sayıda etkinliğimiz var. Üniversitenin Konuşma ve İfade Özgürlüğü Politikası rehberliğinde, topluluğumuzun üyelerinin görüşlerini özgürce ifade etme hakkını korumaya devam edeceğiz."
Groves, "Misyon bildirimimiz bize rehberlik ediyor; bu bildirim, ‘farklı inançlara, kültürlere ve inançlara sahip insanlar arasında ciddi ve sürekli bir söylem entelektüel, etik ve manevi anlayışı teşvik eder’ inancımızı içeriyor" diye ekledi. "Bu, böyle bir söylemi teşvik etme zamanıdır."
Trump Yönetimi’nin Üniversitelere Yönelik Baskısı
Bu duyuru, Trump yönetiminin, İsrail karşıtı protestocuların binaları ve kampüs bölümlerini ele geçirdiği ve 7 Ekim terör saldırılarının ardından antisemitik söylemlerde bulunduğu Amerikan üniversitelerine yönelik baskısının arttığı bir dönemde geldi.
Mart ayında, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE), Georgetown’da Hamas propagandası yaymakla suçlanan Hintli bir doktora öğrencisini tutukladı.
Özet
Georgetown Üniversitesi, öğrenci referandumunda dile getirilen taleplere rağmen, İsrail ile bağlantılı şirketlerden yatırım çekme veya bu şirketlerle olan ortaklıkları sonlandırma yönündeki çağrıları reddetti. Üniversite yönetimi, bu kararın kurumsal değerlere, üniversitenin geçmişine ve mevcut kaynaklarına dayandığını vurguladı. Ayrıca, üniversitenin akademik özgürlüğü ve farklı görüşlere saygıyı ön planda tuttuğu belirtildi. Bu karar, Trump yönetiminin üniversitelere yönelik artan baskısının ve kampüslerdeki İsrail karşıtı protestoların yoğunlaştığı bir ortamda alındı. Üniversite, ifade özgürlüğünü koruyacağını ve farklı perspektifleri sunmak için çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam edeceğini açıkladı. Bu olay, Amerikan üniversitelerindeki İsrail-Filistin çatışmasıyla ilgili tartışmaların ve bu tartışmaların üniversite politikaları üzerindeki etkisinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.