Trump’ın İkinci Döneminin İlk 100 Günü: Amerikalılar Ne Hissediyor?
USA TODAY’in "The Excerpt" podcast’inin 30 Nisan 2025 tarihli özel bölümünde, Başkan Donald Trump’ın göreve gelmesinin 100. günü mercek altına alındı. Podcast’te, Trump’ın ikinci yönetiminin ilk 100 gününde Amerikan hükümeti ve toplumunda yarattığı değişimlerin sıradan vatandaşlar üzerindeki etkileri tartışıldı. USA TODAY Ulusal Muhabiri Trevor Hughes, ülke genelinde yaptığı röportajlarla Amerikalıların bu döneme dair duygu ve düşüncelerini aktardı.
Hughes, Trump’ın ilk dönemine kıyasla ikinci döneminde çok daha hızlı ve kararlı adımlar attığını vurguladı. İlk döneminde Kongre ile iş birliği yapmaya çalışan Trump, ikinci döneminde yürütme yetkisini sonuna kadar kullanarak ülkeyi hızla yeniden şekillendirmeye başladı. Bu durum, bazı Amerikalılar tarafından memnuniyetle karşılanırken, birçoğunda belirsizlik, endişe ve hatta bazı durumlarda gözaltı korkusu yarattı.
Ekonomi, Trump’ın vaatlerinin merkezinde yer alıyordu. Enflasyonu düşürme ve fiyatları aşağı çekme sözü veren Trump, bu konuda henüz somut bir başarı elde edemedi. Hatta yapılan anketler, Amerikalıların %60’ının Trump’ın uyguladığı tarifelerden memnun olmadığını gösteriyor. Hughes, tarifelerin henüz tam etkisini göstermediğini, ancak ilerleyen dönemlerde fiyatların daha da artabileceği uyarısında bulundu.
Podcast’te, Elon Musk’ın başında bulunduğu Devlet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) faaliyetleri de ele alındı. Musk’ın hükümet harcamalarını kısma çabaları, birçok Amerikalı tarafından desteklense de, bu kesintilerin özellikle dezavantajlı gruplar üzerindeki etkileri endişe yarattı. Okullarda ücretsiz kahvaltı hizmetlerinin kesilmesi gibi uygulamalar, bazı vatandaşların tepkisini çekti.
Eğitim alanında da önemli değişiklikler yaşandı. Trump’ın Eğitim Bakanı Linda McMahon’dan "işsiz kalmasını" istemesi, eğitimde köklü reformlar yapılacağının sinyallerini verdi. Özellikle özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların aileleri, federal hükümetin bu alandaki desteklerinin azalması ihtimalinden endişe duyuyor. Ayrımcılık, Eşitlik ve Kapsayıcılık (DEI) programlarının okullardan kaldırılması ise bazı kesimler tarafından memnuniyetle karşılanırken, bu durumun öğrencilerin eğitimini nasıl etkileyeceği merak konusu.
Göç, Trump’ın ilk döneminde olduğu gibi ikinci döneminde de öncelikli konular arasında yer alıyor. Trump’ın sınır güvenliğini artırma ve yasa dışı göçü engelleme politikaları, bazı Amerikalılar tarafından desteklenirken, birçok kişi de bu politikaların insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyor. Hatta bazı durumlarda, yasal statüsü olmayan kişilerin sınır dışı edilmesi, toplumda büyük tepkilere yol açıyor.
Podcast’te konuşulan bir diğer konu da, Trump’ın yürütme yetkisini genişletmesi oldu. Trump’ın başkanlık yetkisini kullanarak hızlı ve etkili kararlar alması, bazı Amerikalılar tarafından takdir edilirken, birçok kişi de bu durumun hükümetin denge ve denetleme mekanizmalarını zayıflattığı görüşünde. Kongre’nin bu duruma müdahale etmemesi ve yargının sürekli olarak Trump’ın kararlarını eleştirmesi, bazı vatandaşlarda anayasal bir kriz yaşanabileceği endişesi yarattı.
Pew Araştırma Merkezi’nin yaptığı bir ankete göre, Amerikalıların %30’u Trump’ın yönetiminin ilk döneminde hiçbir olumlu gelişme göremediğini belirtiyor. Ancak Trump’ı destekleyenler, Trump’ın seçim kampanyasında verdiği sözleri tutmasından memnun. Hükümetin küçültülmesi, sınırların kapatılması, göçle mücadele ve DEI ideolojisinin ortadan kaldırılması gibi vaatlerin yerine getirilmesi, Trump destekçileri tarafından olumlu karşılanıyor.
Hughes, podcast’i özetlerken, Trump’ın hızlı ve kararlı adımlarının bazı Amerikalılar tarafından desteklendiğini, ancak birçoğunda belirsizlik, endişe ve hatta korku yarattığını vurguladı. Ekonomi, eğitim, göç ve yürütme yetkisinin kullanımı gibi konularda yaşanan değişiklikler, Amerikalıların hayatını derinden etkiliyor. Trump’ın ikinci döneminin ilerleyen günlerinde, bu etkilerin nasıl şekilleneceği ve toplumda nasıl bir yankı uyandıracağı merak konusu.
