Pireneler’de Ayı Ölümü Davası Karara Bağlanıyor: Avcı ve Arkadaşlarının Sorumluluğu Tartışılıyor
2021 Kasım ayında Pireneler’de gerçekleşen bir yaban domuzu avı sırasında meydana gelen olay, Fransa’da büyük yankı uyandırmıştı. Koruma altındaki bir bölgeye giren bir avcı, iki yavrusunu korumak için saldıran Caramelles adlı dişi ayıyı vurarak ölümüne neden olmuştu. Foix Ceza Mahkemesi, bu olayla ilgili olarak avcının ve yasa dışı av düzenlemekle suçlanan 15 arkadaşının sorumluluğunu değerlendirmek üzere toplanıyor.
Davanın 19 Mart’taki duruşmasında savcı, "koruma altındaki bir türü" öldüren 81 yaşındaki avcı için tecilli dört ay hapis cezası talep etti. Savcı Olivier Mouysset ayrıca, Ariège’deki bir doğal parkta düzenlenen ava katılan diğer 15 avcı için avlanma izinlerinin askıya alınmasını ve para cezaları verilmesini istedi.
Ariège Avcılık Federasyonu Başkanı Jean-Luc Fernandez ise, avcıların temyize gideceklerini şimdiden belirtti. La Dépêche gazetesinin haberine göre, federasyonun Nisan ayı sonundaki genel kurulunda konuşan Fernandez, sanıklara desteklerini yineleyerek, "Bu zorlu zamanlarda Ariège federasyonu, ilk günkü gibi yanınızda olacak" dedi.
150 kilogram ağırlığındaki dişi ayı Caramelles, 1990’lı yılların başlarında Ekoloji Bakanlığı tarafından uygulanan Pireneler’e boz ayıların yeniden yerleştirilmesi programı kapsamında Slovenya’dan getirilen hayvanlardan biriydi. Fransa’da boz ayıların bulunduğu tek bölge olan Pireneler’de, son Fransız dişi ayı Canelles de 2004 yılında bir avcı tarafından öldürülmüş ve Pireneler’deki ayı soyu tükenmişti. Yeniden yerleştirilen Sloven soyu da hala tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olsa da, Fransız Biyoçeşitlilik Ofisi’nin (OFB) son sayımına göre bölgede yaklaşık yüz ayı bulunuyor.
19 Mart’ta Foix’da görülen davada, davaya müdahil olan çeşitli çevre örgütleri, çevreye verilen zararın tazmin edilmesini talep etti. Öldürülen ayının yerine yenisinin getirilmesi için 100.000 ile 175.000 Euro arasında bir tazminat talep ediyorlar. ASPAS (Yaban Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği) avukatı François Ruffié, bu tazminatların daha sonra belirleneceğini belirterek, "Yeniden yerleştirmenin maliyetini biliyoruz, tazminat taleplerimizi buna göre ayarladık. Üreme yeteneğine sahip bir dişinin öldürülmesi, doğaya yapılan bir saldırıdır" dedi.
Savunma avukatları ise avcıların beraatini talep ediyor ve müvekkillerinin mahkumiyetten ve para cezalarından kurtulmasını umuyorlar. Öldürücü atışı yapan avukat Charles Lagier, AFP’ye yaptığı açıklamada, "Gelecek kararı sakin bir şekilde bekliyorum" dedi. Ava katılanlardan biri ise Ulusal Orman Ofisi’nin (ONF) sorumluluğu olduğunu savunarak, "ONF, Mont Valier rezervinde 40 yıldır avlanmaya izin verdi" dedi.
19 Mart’ta Foix Ceza Mahkemesi’nde ifade veren sanık, ayıya ateş ettiğini kabul ederek, hayatını kurtarmak için silahını kullanmaktan başka çaresi olmadığını söyledi. Olayı şöyle anlattı: "Sol uyluğumu yakaladı, panikledim ve bir el ateş ettim. Hırlayarak geri çekildi, etrafımdan dolaştı ve sağ baldırımı ısırdı, yere düştüm, bacağımı yiyordu, tüfeğimi yeniden kurdum ve ateş ettim. Beş metre aşağıda öldü."
Davaya müdahil olanlar ve savcılık, olayın kaza sonucu olduğu konusunda hemfikir olsa da, savcı, seksen yaşındaki avcının "ayı için sakin bir bölge olan rezervde, ayı ile karşılaşma riskini bilerek aldığını" vurguladı. Savcı ayrıca, avcının iki yıl süreyle silah taşıma yasağı, iki yıl avlanma izninin askıya alınması ve 1.800 Euro para cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
Davanın Muhtemel Sonuçları ve Yarattığı Tartışmalar
Bu dava, Fransa’da avcılık faaliyetleri, koruma alanlarının yönetimi ve insan-hayvan çatışması konularında önemli bir tartışma başlattı. Mahkemenin vereceği karar, benzer olayların gelecekte nasıl ele alınacağına dair emsal teşkil edebilir.
Avcıların suçlu bulunması halinde, bu karar avcılık camiasında büyük tepkilere yol açabilir ve kırsal bölgelerde yaşayanların geçim kaynakları üzerindeki etkileri konusunda endişeleri artırabilir. Öte yandan, avcıların beraat etmesi durumunda, çevre örgütleri ve hayvan hakları savunucuları büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilir ve koruma altındaki türlerin korunması için daha sıkı önlemler alınması çağrısında bulunabilir.
Davanın sonucu ne olursa olsun, Pireneler’deki ayı popülasyonunun geleceği ve insan-ayı ilişkisinin nasıl yönetileceği konuları Fransa’da uzun süre tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Olay, doğal yaşam alanlarının korunmasının önemi, avcılık kurallarının etkinliği ve insan-hayvan çatışmalarının önlenmesi için alınması gereken önlemler konusunda toplumun farklı kesimlerini bir araya getirme ve ortak bir çözüm bulma gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.