La Grand-Combe’da İşlenen Cinayet: Soruşturmada Yeni Gelişmeler ve Tartışmalar
La Grand-Combe’da 25 Nisan’da bir camide işlenen ve 22 yaşındaki Malili Aboubakar Cissé’nin ölümüyle sonuçlanan cinayet, Fransa’da derin bir üzüntü ve endişeye yol açtı. Cinayetten bir hafta sonra, Nîmes Cumhuriyet Savcısı, soruşturmada kaydedilen ilerlemeler hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Savcı, şüpheli katilin henüz Fransız adaletine teslim edilmemiş olmasına rağmen, soruşturmada önemli adımlar atıldığını vurguladı.
Olayın faili olarak belirlenen 21 yaşındaki Fransız vatandaşı Olivier Hadzovic’in, İtalyan avukatı aracılığıyla Fransa’ya iade edilmeyi kabul ettiği belirtildi. Hadzovic’in, ülkesine dönme isteği doğrultusunda bu kararı aldığı ifade edildi. Savcı, Hadzovic’in bir hafta içinde Fransız yetkililere teslim edilmesinin beklendiğini açıkladı.
Savcı, basın toplantısında, hayatını kaybeden Aboubakar Cissé’nin yaşam öyküsüne de değindi. 2018’de Fransa’ya refakatsiz çocuk olarak gelen Cissé’nin, sakin ve sorunsuz bir yaşam sürdüğü, çevresindekiler tarafından "özverili" ve "hoşgörülü" biri olarak tanımlandığı belirtildi. Savcı, caminin Cissé için bir sığınak olduğunu, burada dinlenip temizlenebildiğini ifade etti. Savcı ayrıca, yapılan araştırmalar sonucunda Cissé’nin katiliyle daha önce karşılaştığına dair herhangi bir kanıt bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Soruşturmanın seyrinde, Ulusal Terörle Mücadele Savcılığı’nın (Pnat) da süreci yakından takip ettiği belirtildi. Pnat’ın, olayın terörle bağlantılı olup olmadığını değerlendirdiği, ancak şu an için terör suçu kapsamında bir değerlendirme yapılmasına gerek olmadığı ifade edildi. Savcı, cinayetin "izole bir bağlamda, herhangi bir ideolojik gerekçe olmaksızın" işlendiğini savundu.
Savcı, cinayetin "bir kişiyi öldürme obsesyonu" üzerine kurulu olduğunu ve Cissé’nin vücudunda 57 bıçak darbesi tespit edildiğini vurguladı. Pnat’ın, soruşturma süresince olayı yakından takip etmeye devam edeceği belirtildi. Nîmes ceza dairesinden bir soruşturma hakiminin görevlendirildiği olayla ilgili soruşturmanın, "tasarlayarak ve ırk veya din nedeniyle ağırlaştırılmış cinayet" suçlamasıyla başlatıldığı açıklandı.
Savcının aktardığı bilgilere göre, Aboubakar Cissé, 25 Nisan sabahı saat 06:00 sularında La Grand-Combe’daki Khadidja Camii’nin mescit bölümüne geldi. Katil zanlısı Olivier Hadzovic ise saat 08:45’te bisikletle camiye geldi. Hadzovic’in, camiye dört dakika süreyle girdiği, ardından dışarı çıktığı ve tekrar içeri girerek Cissé’nin boynuna bıçak dayadığı belirtildi. Savcı, Hadzovic’in Cissé’ye "yaklaşık yirmi bıçak darbesi" vurduktan sonra uzaklaştığını, ardından geri dönerek yeniden bıçaklamaya devam ettiğini ve sonrasında da Cissé’nin ölüm anını videoya kaydettiğini anlattı. Savcı, Cissé’nin vücudunda toplam 57 bıçak darbesi tespit edildiğini ve cinayet anına ait bir videonun sosyal medyada yayılmaya başladığını ifade etti.
Savcı, failin cinayetten birkaç gün önce TikTok hesabından yasaklandığını ve Discord sunucusunun silindiğini de aktardı. Bu platformlardaki bir grupta bulunan bir genç kadın, Hadzovic’in "akıl hastası" olduğunu, "kadınlara tecavüz etme, cinayet işleme veya cesetlere tecavüz etme" gibi fantezileri olduğunu söyledi. Cinayetten iki gün önce, bu genç kadın ve bir arkadaşı, Hadzovic’in "eyleme geçme" niyetini belirterek Pharos platformuna ihbarda bulundu.
Genç kadının ifadesine göre, Hadzovic, "kimseye veya nereye saldıracağını belirtmeden, herhangi bir etnik kökene veya dine atıfta bulunmadan, birini öldürme ve bunu başaramazsa intihar etme arzusuyla dolu olduğunu" söylemişti. Hadzovic’in, bu eylemi "özgürleştirici bir eylem" olarak gördüğü belirtildi. Savcı, Hadzovic’in olay günü platformda yaptığı tartışmaları da aktardı.
"Bugün yapacağım, sokakta yapacağım" diyen Hadzovic’e, bir kişi "Onu tanıyor musun?" diye soruyor. Hadzovic ise "Hayır" cevabını veriyor. "Camiye mi saldıracağım? Pek bir fikrim yok" diyen Hadzovic, olay yerinde, La Grand-Combe’daki Khadidja Camii’nin önünde "O siyah (kurbanını kastederek), yapacağım" diyor.
Cinayetten hemen sonra, Cissé’nin can çekiştiği anları videoya kaydeden Hadzovic, iki kez "Yaptım (…), senin boktan Allah’ın" diyor. Ardından, "seri katil olmak için iki olay daha gerçekleştirmesi gerektiğini" söylüyor.
Poliste kaydı bulunmayan, on bir çocuklu bir ailede dünyaya gelen Olivier Hadzovic’in, cinayetten sonra Pazar akşamı İtalya’ya, Floransa yakınlarındaki Pistoia’daki polis merkezine, bir teyzesi ve bir avukat eşliğinde gittiği belirtildi. Kardeşi, yetkililere verdiği ifadede, Hadzovic’in daha önce hiç şiddet eğilimi göstermediğini ve sadece bir kez "Müslümanlardan nefret ettiğini" söylediğini aktardı. Amcası ise yeğeninin sosyal medya kullanımından şüphe duyduğunu ifade etti. Hadzovic, yetkililere Aboubakar Cissé’yi öldürdüğünü itiraf etti, ancak eylemini İslam nefretinden kaynaklandığını reddetti.
Aboubakar Cissé’nin ailesinin üyeleri, Fransa İçişleri Bakanı Bruno Retailleau tarafından Paris’te kabul edildi. Bu görüşmeye, Fransa Malililer Yüksek Konseyi temsilcileri de katıldı.
Cinayet, Fransa’da ırkçılık, İslamofobi ve akıl sağlığı sorunları gibi konularda geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Olayın terörle bağlantılı olup olmadığı konusundaki belirsizlik ve soruşturmanın seyri, kamuoyunun yakından takip ettiği bir konu olmaya devam ediyor.