ABD ve Rusya’dan Ukrayna Ateşkesi İçin Suudi Arabistan’da Kritik Müzakereler
RIYAD, 24 Mart (Reuters) – ABD ve Rus yetkilileri, Ukrayna’da geniş kapsamlı bir ateşkes sağlamaya yönelik adımlar atmak amacıyla Pazartesi günü Suudi Arabistan’da bir araya geldi. Washington, daha geniş bir anlaşmaya varmadan önce Karadeniz’de ayrı bir deniz ateşkesi anlaşması elde etmeyi hedefliyor.
ABD’nin Ukrayna ile Pazar günü Suudi Arabistan’da yaptığı müzakerelerin ardından gerçekleşen bu görüşmeler, ABD Başkanı Donald Trump’ın üç yıldır süren çatışmayı sona erdirme çabalarını yoğunlaştırdığı bir döneme denk geliyor. Trump, geçtiğimiz hafta hem Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy hem de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi yapmıştı.
Görüşmelerin planlamasına aşina bir kaynak, ABD heyetine Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi’nde kıdemli direktör olarak görev yapan Andrew Peek ve Dışişleri Bakanlığı’nda üst düzey yetkili olan Michael Anton’un liderlik ettiğini belirtti.
Beyaz Saray, görüşmelerin amacının Karadeniz’de deniz ateşkesi sağlamak, böylece gemi trafiğinin serbest akışını mümkün kılmak olduğunu vurguluyor. Son aylarda bölgede yoğun askeri operasyonlar yaşanmamış olsa da bu, öncelikli bir hedef olarak belirlenmiş durumda.
Daha Fazla Bilgi: Trump-Putin görüşmesinin ardından Rusya, Ukrayna’da sınırlı ateşkesi kabul etti.
Rusya’yı ise eski bir diplomat olan ve şu anda Rusya parlamentosunun üst kanadı olan Federasyon Konseyi’nin Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Grigory Karasin ve Sovyet döneminin KGB’sinin ana halefi olan Federal Güvenlik Servisi direktörünün danışmanı Sergei Beseda temsil ediyor.
Görüşmeler, bazı Avrupa ülkelerinde ve İngiltere’de Putin’in anlamlı tavizler vermeye hazır olup olmadığına veya 2022’de on binlerce askeri Ukrayna’ya göndermesinden bu yana değişmemiş gibi görünen maksimalist taleplerine bağlı kalıp kalmayacağına dair derin bir şüphecilik ortamında gerçekleşiyor.
Trump, görüşmelerin gidişatından duyduğu memnuniyeti dile getirerek ve Putin’in sürece katılımını övgüyle karşılayarak, Cumartesi günü Ukrayna-Rusya çatışmasında daha fazla tırmanışı durdurma çabalarının "biraz kontrol altında" olduğunu söylemişti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Pazar günü CBS’in "Face the Nation" programında, ABD, Rus ve Ukrayna heyetlerinin Riyad’daki aynı tesiste toplandığını belirtti.
Bir Karadeniz ateşkesinin ötesinde, ekiplerin iki ülke arasındaki "kontrol hattını" görüşeceğini, bunun da "doğrulama önlemleri, barışı koruma ve hatları oldukları yerde dondurma" anlamına geldiğini söyledi. Ayrıca, Rusya tarafından alınan Ukraynalı çocukların iadesi de dahil olmak üzere "güven artırıcı önlemlerin" de görüşüldüğünü belirtti.
Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, ABD-Ukrayna görüşmelerinin enerji tesislerini ve kritik altyapıyı korumaya yönelik öneriler içerdiğini ifade etti.
ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Mart ayı başlarında Moskova’da Putin ile bir araya gelmiş ve Washington’ın NATO müttefikleri arasındaki Moskova’nın bir anlaşmayla cesaretlenip diğer komşularını işgal edebileceği endişelerini yatıştırmaya çalışmıştı. Witkoff Fox News’e verdiği demeçte, "Onun tüm Avrupa’yı ele geçirmek istediğini düşünmüyorum. Bu, İkinci Dünya Savaşı’ndakinden çok farklı bir durum. Onun barış istediğini hissediyorum" dedi.
Witkoff, Putin’in nihai amacının ne olduğunu anladığını belirtirken, bu anlaşmaya varma çabalarının sadece geçici bir ateşkes mi yoksa kalıcı bir çözüm mü sağlayacağını zaman gösterecek. Bölgedeki jeopolitik durumun karmaşıklığı göz önüne alındığında, tüm tarafların çıkarlarını tatmin edecek bir çözüme ulaşmanın zorluğunu vurguladı.
Avrupalı müttefikler arasında, bu müzakerelerin etkinliğine dair artan bir şüphe var ve bazıları, Putin’in gerçek niyetlerini sorguluyor ve sadece durumu kendi lehine çevirmek için bir ateşkesi kullanabileceğini düşünüyor. Bu endişeler, özellikle Rusya’nın geçmişteki taahhütleri ihlal etme sicili ve Ukrayna’da toprak kazanmaya devam etme konusundaki kararlılığı göz önüne alındığında, özellikle belirgin.
Bu görüşmelerin olası sonuçları, sadece Ukrayna’nın geleceği için değil, aynı zamanda daha geniş Avrupa güvenlik mimarisi için de önemli sonuçlar doğurabilir. Başarılı bir ateşkes ve nihai bir barış anlaşması, bölgedeki istikrarı geri getirmeye ve daha fazla kan dökülmesini önlemeye yardımcı olabilir. Ancak, müzakerelerin başarısız olması veya aldatmacaya dayalı bir anlaşmaya yol açması durumunda, çatışma daha da yoğunlaşabilir ve daha geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşme riski artabilir.
Bu nedenle, uluslararası toplum, bu müzakerelerin sonuçlarını yakından takip etmeli ve tüm tarafları anlamlı diyaloğa girmeye ve kalıcı bir çözüm bulmaya teşvik etmelidir. Çatışmanın diplomatik yollarla çözülmesi, sadece Ukrayna halkının acılarını hafifletmekle kalmayacak, aynı zamanda daha istikrarlı ve güvenli bir Avrupa için zemin hazırlayacaktır.
Görüşmelerin sonucu belirsizliğini korurken, ABD ve Rusya’nın bu soruna bir çözüm bulmaya yönelik çabaları, uluslararası diplomasi için kritik bir test teşkil ediyor. Bu müzakerelerin başarısı, küresel çatışmaları çözmede diplomasi ve diyaloğun rolünü yeniden teyit edebilir ve diğer ihtilaflı bölgelerde barış için bir emsal teşkil edebilir.
(Washington’da Steve Holland, Riyad’da Pesha Magid ve Kiev’de Pavel Polityuk’un haberleri, Phil Stewart’ın ek haberleri, Toby Chopra ve Ros Russell’ın düzenlemesi)