Elon Musk’ın Sosyal Güvenlik Eleştirisi Tartışma Yarattı: Uzmanlar, Sistemin Finansal Sürdürülebilirliği Hakkında Uyarılarda Bulunuyor
Elon Musk’ın sosyal güvenlik sisteminin bir Ponzi şemasına benzediği yönündeki iddiaları, siyasi arenada ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Musk’ın federal bürokraside kesintilere gidilmesi yönündeki çağrıları devam ederken, Demokratlar bu iddialara sert tepki gösterdi. Ancak Fox News Digital’e konuşan bir uzman, Musk’ın eleştirilerinin aslında gerçeği yansıttığını savunuyor.
"Sosyal Güvenlik Dünyanın En Büyük Ponzi Şeması" İddiası
Kâr amacı gütmeyen araştırma enstitüsü Just Facts’in başkanı James Agresti, Fox News Digital’e yaptığı açıklamada, Musk’ın sosyal güvenlik sistemini "dünyanın en büyük Ponzi şeması" olarak nitelendirmesinin geçerliliği olduğunu belirtti. Agresti, Politifact’in bu iddiayı "yanlış" olarak değerlendirmesine rağmen, sosyal güvenlik sisteminin işleyiş biçiminin Ponzi şeması tanımına uyduğunu savundu.
Agresti, "Ponzi şeması, yeni yatırımcılardan para alıp mevcut yatırımcılara ödeme yaparak işler. SEC’in tanımı da budur ve yaygın inanışın aksine, sosyal güvenlik tam olarak bu şekilde işler" dedi. Agresti, sosyal güvenlik sisteminin, birçok Amerikalının sandığı gibi, çalışanların paralarını biriktirip yaşlandıklarında geri vermediğini, bunun yerine gençlerin çalışıp sosyal güvenlik vergisi ödediği dönemde toplanan paraların doğrudan mevcut emeklilere aktarıldığını açıkladı.
Sosyal Güvenlik Fonu: Kısa Ömürlü Bir Güvenlik Ağı mı?
Agresti’ye göre, sosyal güvenlik sistemi içinde bir "güven fonu" bulunsa da, bu fonun 90 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen şu anda yalnızca iki yıllık program giderlerini karşılayabilecek kadar para içerdiği belirtiliyor. Agresti, bu durumun fonun "yağmalanması" sonucu ortaya çıkmadığını, aksine sosyal güvenlik vergilerinden toplanan ve hemen ödenmeyen paraların fazlalarının bu fona aktarılması ve faiz getirmesi amacıyla kurulduğunu ifade etti.
Agresti, "Bu fona ödenen faiz, enflasyon oranının üzerinde oldu. Yani sorun, güven fonunun yağmalanması değil. Sorun, sosyal güvenliğin bir Ponzi şeması gibi işlemesi" şeklinde konuştu.
Ölüler ve Yaşlılar: Sosyal Güvenlik Sistemindeki Muhtemel Açıklar
Cumhuriyetçilerin, özellikle de eski Başkan Donald Trump’ın, sosyal güvenlik sistemine yönelik en önemli eleştirilerinden biri, ölü kişilerin veya 100 yaşın üzerinde olduğu kayıtlı kişilerin hala maaş alıyor olabileceği yönündeki endişelerdir.
Agresti, bu konuda haklı endişeler olduğunu belirtirken, "Şu anda kitaplarda kayıtlı olan kişilerin gerçekten çek alıp almadıkları benim için net değil" dedi. Agresti, Obama yönetimi döneminde yapılan bir teşvik ödemesinde, sosyal güvenlik numaraları üzerinden 80.000 ölü kişiye teşvik çekleri gönderildiğini ve bu kişilerin yaklaşık 70.000’inin ölümünün Sosyal Güvenlik İdaresi tarafından bilindiğini hatırlattı. Agresti, "O zamandan beri bu durumun düzeltilip düzeltilmediğini bilmiyorum, ancak sistemin güncel verilere ayak uyduramadığı açık ve bu da dolandırıcılık için bir fırsat yaratıyor" diye konuştu.
"Faydaların Kısıtlanması" İddiası ve Yanıltıcı Bilgiler
Demokratlar, Musk’ın yaşlı vatandaşların haklı olarak kazandığı faydaları ortadan kaldırmaya çalıştığını iddia ediyor. Ancak Agresti, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunuyor. Agresti, "Son zamanlarda bu konuda birçok yanlış bilgi dolaşıyor. Örneğin, Sosyal Güvenlik İdaresi’nin yaklaşık 10.000 çalışanı işten çıkarmasını önerdiğinde, Demokratlar bunun sosyal güvenliği zayıflatacağını savundu. Ancak gerçek şu ki, sosyal güvenlik, bu çalışanlara idari giderler için ödeme yapıyor ve bu ödemeler sosyal güvenlik güven fonundan karşılanıyor. Yani, onlara ödenen parayı keserek aslında programı mali olarak güçlendiriyorsunuz" dedi.
Agresti, Sosyal Güvenlik İdaresi’nin mevcut idari giderlerinin yıllık 6,7 milyar dolar olduğunu ve bu miktarın ortalama yaşlılık maaşı alan 300.000’den fazla emekliye ödeme yapmaya yetecek kadar olduğunu belirtti.
Sürdürülebilirlik Endişeleri ve Finansal Açıklar
Son yıllarda, sosyal güvenlik sisteminin mevcut haliyle, son yıllarda ödeme yapmış olan Amerikalılara fayda sağlamaya devam edip edemeyeceği konusunda eleştiriler ortaya çıkmıştı. Agresti, herhangi bir değişiklik yapılmazsa, programın 2035 gibi erken bir tarihte "iflas edeceğini" söyledi.
Agresti, "Sosyal güvenliğin tam olarak finanse edilen bir emeklilik planından ne kadar kopuk olduğunu anlamanız için, programı solvent tutmak ve gerçek bir emeklilik planı kadar sağlam bir mali temele oturtmak için, bordro vergisi ödeyen her kişiden 272.000 dolar daha fazla bordro vergisi alınması gerekecektir" dedi. Agresti, 1980’de emekli olan bir kişinin, ödediği bordro vergilerinin değerini faiziyle birlikte geri almasının yaklaşık üç yıl sürdüğünü, 2000’de emekli olan birinin 17 yıl ve 2020’de emekli olan birinin ise 22 yıl süreceğini belirtti. Ancak bu hesaplamaların, programın bu faydaları ödeyecek kadar paraya sahip olduğu varsayımına dayandığını ve bunun, yeni nesil Amerikalılar üzerinde yeni bir vergi artışı olmadan mümkün olmayacağını vurguladı.
Sonuç: Tartışmalar Devam Edecek
Elon Musk’ın sosyal güvenlik sistemine yönelik eleştirileri, sistemin finansal sürdürülebilirliği ve geleceği hakkındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Uzmanların uyarıları ve farklı siyasi görüşler, bu konunun uzun süre gündemde kalacağını gösteriyor. Sosyal güvenlik sisteminin karşı karşıya olduğu zorlukların aşılması ve gelecekteki nesillerin haklarının korunması için, kapsamlı reformların yapılması ve sürdürülebilir çözümlerin bulunması gerektiği açıktır.