Elon Musk ve Pentagon: Çin Savaşı Planları, Çıkar Çatışmaları ve Artan Güç Tartışmaları
Elon Musk, milyarder oligark ve savunma sanayi müteahhidi, geçtiğimiz Cuma günü Pentagon’da üst düzey yetkililerle bir araya geldi. İki büyük gazete Perşembe geç saatlerde Musk’a, Çin ile olası bir savaşa dair sıkı bir şekilde korunan sırlar hakkında brifing verileceğini bildirdi. Ancak görünen o ki, bu brifing gerçekleşmedi. Buna rağmen, Musk bu bilgiyi sızdıran herkesin hapse atılması gerektiğini düşünüyor.
New York Times, Perşembe günü Musk’ın Çin ile bir savaşın nasıl görüneceğine dair 20-30 slayttan oluşan bir brifing alacağını ilk bildiren yayın oldu. Bu tür operasyonel planlar, Pentagon tarafından yalnızca hazırlıklı olmak amacıyla hazırlanır ve bir çatışma savaşının yakında olduğu anlamına gelmez. Wall Street Journal, birkaç saat sonra Times’ın haberini doğruladı. Her iki gazete de hikayelerini güncelleyerek orijinal versiyonları sildi, ancak bu makalelerin eski halleri arşiv sitelerinde bulunabilir durumda.
Musk’ın Çin ile olan geniş bağları göz önüne alındığında, bu toplantı haberi Perşembe gecesi birçok kişinin kaşlarını kaldırdı. Tesla CEO’su, Şangay’da devasa bir otomobil fabrikasına sahip ve Tayvan konusundaki duruşu nedeniyle Çin tarafından övülüyor. Musk’ın bu konudaki görüşleri, Tayvan’ın bağımsız olmaması gerektiğine inanan Çin hükümeti ile örtüşüyor. Musk ayrıca, fabrikasındaki işçileri kutlayan Çin devlet medyası tarafından yayınlanan propaganda videolarında da yer aldı.
Musk’ın Çin ile savaş planları hakkında brifing almasının bir diğer garip yanı ise, kendisinin bir savunma sanayi müteahhidi olması. SpaceX, Ulusal Keşif Ofisi ve Hava Kuvvetleri gibi ajanslarla inanılmaz miktarda iş yapıyor. Çin ile bir savaşın nasıl görünebileceğine dair bilgi almak, şirketlerine muazzam bir rekabet avantajı sağlayacaktır. Musk’ın tüm imparatorluğu, hükümet parası üzerine kurulu (en az 38 milyar dolar, aslında). Bu da, şu anda her federal kurumda sanki oraların sahibiymiş gibi dolaşmasına izin verilmesinin neden bu kadar sinir bozucu olduğunu açıklıyor. Bir bakıma, sahibi de sayılır.
Musk, Başkan Donald Trump’ın 2024 başkanlık kampanyasına en az çeyrek milyar dolar bağışta bulundu, bu da karşılığını fazlasıyla aldı. Milyarder, hükümete benzeri görülmemiş bir erişim hakkı elde etti ve şimdi de herhangi bir kongre denetimi olmaksızın federal bütçeden 2 trilyon dolar kesmeye çalışan DOGE adlı bir gruba liderlik ediyor. Musk’ın adamları USAID’i kapattı ve bilimsel araştırma hibelerini en aza indirdi; ufukta daha pek çok yasadışı kesinti sözü veriliyor.
ABD ordusunun medya dağıtım servisi DVIDS, Musk’ın Pentagon’daki toplantısından hemen sonra, oligarkı "sızmacı" gibi daha doğru bir terim kullanmak yerine "ziyaretçi" olarak nitelendiren fotoğraflar yayınladı.
Sonuç olarak, Wall Street Journal’ın bildirdiğine göre, Musk’a Çin ile ilgili çok gizli savaş planları hakkında brifing verilmedi. Brifing yalnızca "gizli olmayan" konuları içeriyordu. Çin, bir şekilde yine de tartışıldı.
Trump ise Musk’a savaş planları hakkında brifing verileceğini Perşembe gecesi reddetti ve Truth Social’da tipik abartılı üslubuyla bunun "sahte haber" olduğunu yazdı ve "Çin’den bahsedilmeyeceğini veya tartışılmayacağını" iddia etti. Trump, Cuma sabahı rantına devam ederek, New York Times’ın "kasıtlı olarak yanlış" bir gazete olduğunu yazdı.
Trump, "Bu hikaye için YALAN kavramları, Elon’un Çin’de bazı işler yapması nedeniyle, çok çelişkili olduğu ve hemen üst düzey Çinli yetkililere gidip ‘her şeyi anlatacağı’ şeklindedir" diye yazdı. "REYTINGLERİ ZORLANAN YALAN HABER CNN, muhtemelen iftira niteliğinde olan bu kesinlikle saçma ve yanlış hikayeyi hemen aldı ve ağırlaştırdı."
Milyarder bir oligarkın burada büyük bir çıkar çatışması olduğunu bildirmek iftira değildir. Ama Trump sadece bir şeyler söylüyor, hepimizin bildiği gibi.
Musk da tartışma hakkında, 2022’nin sonlarında Twitter olarak bilindiği zaman satın aldığı sosyal medya platformu X’te yorum yaptı ve toplantısıyla ilgili bilgi sızdıran herkesin hapse atılması gerektiğini söyledi.
Musk, "New York Times tam bir propaganda aracıdır. Ayrıca, Pentagon’da NYT’ye kötü niyetli yanlış bilgiler sızdıranların yargılanmasını dört gözle bekliyorum. Bulunacaklar," diye tehditkar bir şekilde tweet attı.
"Bulunacaklar" cümlesi, herhangi bir özel vatandaştan gelseydi boş bir tehdit gibi gelirdi. Ancak Musk artık sadece özel bir vatandaş değil. Trump ile bir tür ortak başkan haline geldi ve hükümet genelinde nesiller boyu hissedilecek kararlar alıyor. Mahkemelerin çok yavaş hareket etmesi ve Kongre’nin gücünün çoğunu Musk’a devretmeye karar vermesi göz önüne alındığında, onu durdurabilecek neredeyse hiçbir şey yok. Teknik olarak, Musk gibi bir adamın tüm kurumları kapatma yetkisi yok. Ancak yasalar, silahlı insanlar tarafından uygulanmadığı sürece sahtedir. Ve Trump ve Musk gibi adamlarda şimdi tüm silahlar var.
Gazetenin haberine göre Musk, Journal’a Pentagon’dan ayrılırken "Her zaman harika bir toplantı," dedi. "Daha önce de buradaydım, biliyorsun."
Gazete, Musk ve Pete Hegseth ayrılırken adamlara ne tartıştıkları sorulduğunu bildiriyor. Musk’ın cevabı: "Neden size söyleyeyim ki?"
Bu olay, Elon Musk’ın artan gücü ve hükümet ile olan karmaşık ilişkileri hakkında bir dizi önemli soruyu gündeme getiriyor. Bir yandan, özel sektörün yenilik ve verimliliği hükümetin bazı alanlarına taşıma potansiyeli var. Ancak öte yandan, milyarderlerin ve şirketlerin hükümet üzerinde bu kadar büyük bir etkiye sahip olması, demokrasi ve kamu yararı açısından önemli riskler taşıyor.
Musk’ın Çin ile olan iş ilişkileri ve Tayvan konusundaki duruşu, çıkar çatışması iddialarını daha da güçlendiriyor. Bir savunma sanayi müteahhidi olarak, Çin ile olası bir savaş hakkında gizli bilgilere erişimi olması, şirketlerine haksız bir rekabet avantajı sağlayabilir. Bu durum, hükümetin hassas bilgileri kimlerle paylaştığı ve bu bilgilerin nasıl korunduğu konusunda ciddi endişeler yaratıyor.
Olayın bir diğer dikkat çekici yönü de, haberlerin ilk olarak New York Times ve Wall Street Journal gibi saygın gazetelerde yer alması ve ardından bu gazetelerin haberleri geri çekmesidir. Bu durum, medyanın hükümet ve güçlü kişiler tarafından nasıl yönlendirilebileceği ve kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgiye erişiminin nasıl engellenebileceği sorularını akla getiriyor.
Sonuç olarak, Elon Musk’ın Pentagon ziyareti ve sonrasında yaşananlar, Amerika Birleşik Devletleri’nde güç, çıkar çatışmaları ve şeffaflık konularında derinlemesine bir tartışma başlatılması gerektiğinin bir işareti olarak görülebilir. Musk’ın artan gücü ve hükümet üzerindeki etkisi, demokrasi ve kamu yararının korunması için daha sıkı düzenlemelere ve denetimlere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Aksi takdirde, milyarderlerin ve şirketlerin hükümeti kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirme potansiyeli, ülke için ciddi sonuçlar doğurabilir.