Thursday, August 14, 2025
HomeSiyasetABD Uçak Kazası: NTSB Raporu, Hava Sahası Güvenliği, DEI ve Trump

ABD Uçak Kazası: NTSB Raporu, Hava Sahası Güvenliği, DEI ve Trump

Here's a set of meta keywords optimized for the provided article, separated by commas:

Potomac River crash, American Airlines collision, Black Hawk helicopter, NTSB report, air traffic control, FAA staffing, DEI initiatives, Pete Buttigieg, Donald Trump, aviation safety, Zach Wichter, USA TODAY, The Excerpt podcast, DCA, helicopter corridor, loss of separation incidents, DOGE, Department of government efficiency, air traffic controllers, federal employee layoffs

Potomac Nehri Üzerindeki Trajik Kaza ve NTSB’nin İlk Bulguları

12 Mart 2025 tarihinde yayınlanan The Excerpt podcast’inin özel bölümünde, Amerika Birleşik Devletleri’ni derinden sarsan bir hava felaketi ele alınıyor: 29 Ocak’ta Potomac Nehri üzerinde bir ordu Black Hawk helikopteri ile bir American Airlines jetinin karıştığı midair çarpışma. 67 kişinin hayatını kaybettiği bu трагический olay, hava trafik kontrol operasyonlarının güvenliğini ciddi şekilde sorgulattı.

Kazanın hemen ardından, dönemin başkanı Donald Trump, olayın sorumlusu olarak çeşitli faktörleri işaret etti. Trump, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) girişimlerini, eski Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg’i ve hatta talihsiz Black Hawk helikopterinin pilotunu suçladı. Ancak, suçlamaların aksine, Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) tarafından yürütülen soruşturmanın ön bulguları, kazanın kökenine ışık tutmaya başladı.

The Excerpt podcast’inde, USA TODAY havacılık muhabiri Zach Wichter, NTSB’nin raporunun ortaya koyduğu bulguları ve havacılık güvenliği konusundaki endişeleri ele alıyor. Taylor Wilson’ın sunumuyla başlayan bölümde, Wichter, uçmanın hala son derece güvenli olduğunu vurgulayarak izleyicilere güvence veriyor. D.C. kazası ve Toronto’da yaşanan başka bir olay, endişe yaratmış olsa da, havacılık endüstrisinin her kazadan ders çıkararak güvenliği sürekli olarak geliştirdiğini belirtiyor.

Wilson, Wichter’dan NTSB soruşturmasının son gelişmelerini değerlendirmesini ve kazanın трагический detaylarını hatırlatmasını istiyor. Wichter, American Airlines’ın bölgesel bir jetinin Ronald Reagan Washington National Airport’a (DCA) rutin iniş yaptığı sırada, bir helikopter uçuş yoluyla kesiştiğini açıklıyor. Helikopterin, belirlenmiş koridor içinde hareket ettiği düşünülse de, NTSB’nin ön raporu, olayın kökeninde yatan bazı sorunlara işaret ediyor. Ancak, kazanın tam olarak nasıl gerçekleştiği hala belirsizliğini koruyor. Helikopterin, uçağa çarptığı ve her iki araçtaki herkesin Potomac Nehri’ne düşerek hayatını kaybettiği bilinen bir gerçek.

NTSB’nin ön bulgularına göre, helikopterlerin DCA çevresindeki uçuşlarına acil bir kısıtlama getirilmesi öneriliyor. DCA dışındaki helikopter koridorunda, helikopterlerin belirli bir irtifada kalması gerektiği ve bu kısıtlamanın, helikopterler ve ticari uçaklar arasındaki çatışmaları önlemeyi amaçladığı belirtiliyor. Ancak, helikopter pilotlarının cihazlarında hatalı veriler olduğu ve helikopterin, koridorun izin verdiği irtifadan biraz daha yüksekte uçtuğu görülüyor. Bu durum, kazanın temel nedenlerinden biri olarak değerlendiriliyor.

NTSB raporu, bölgede son birkaç yıldır binlerce benzer çatışmanın yaşandığını ortaya koyuyor. 2011-2024 yılları arasındaki dönemde, pilotlara bu tür potansiyel bir çarpışma hakkında her ay en az bir uyarı yapıldığı belirtiliyor. Ekim 2021 ile Aralık 2024 arasında, DCA’da yaklaşık bir milyon uçuş operasyonu gerçekleştirildiği ve bu süre zarfında helikopterler ve uçaklar arasında 15.000’den fazla "ayrılma kaybı" yaşandığı tespit ediliyor. Bu, helikopterlerin ve uçakların, yönetmeliklere göre izin verilenden daha yakın mesafede bulunduğu anlamına geliyor. NTSB, bu durumu son derece endişe verici olarak değerlendiriyor ve DCA çevresindeki helikopter operasyonlarının derhal değiştirilmesini öneriyor.

Wilson, helikopterler ve ticari uçaklar arasındaki potansiyel tehlikenin daha önce kimse tarafından işaret edilmemiş olmasının şaşırtıcı olduğunu belirtiyor. Wichter, bu konunun ilgi çekici bir yönüne dikkat çekiyor: NTSB’nin raporunda işaret ettiği verilere göre, bu sorun daha önce rapor edilmiş ve FAA’nın elinde bu bilgiler olmasına rağmen harekete geçilmemiş. Ajansın, bu bilgilere sahipken neden harekete geçmediği, neden daha fazla endişe duymadığı ve neden bu raporlara dayanarak değişiklik yapmadığı gibi sorular hala cevapsız. Bu tür bir olayın meydana gelmesinden önce kimsenin bu verileri fark edip değişiklik yapmaya çalışmaması düşündürücü.

Wilson, Trump yönetiminin kazanın hemen ardından hava trafik kontrolünün rolüne yönelik parmak sallamalarını hatırlatıyor. FAA’nın daha önce personel sorunları yaşadığı rapor edilmişti. Bu durumun, kazada bir faktör olup olmadığı sorusu gündeme geliyor. Wichter, FAA’da personel sıkıntısının bilinen bir sorun olduğunu doğruluyor. Ajansın, yıllardır kronik olarak yetersiz personel sayısıyla mücadele ettiğini ve çeşitli yönetimlerin, bu sorunu çözmek için farklı girişimlerde bulunduğunu belirtiyor. Ancak, bir felaketin hemen ardından parmak sallamaktan kaçınmak gerektiğini ve kazaya katkıda bulunan birçok faktörün olabileceğini vurguluyor. NTSB’nin, bu tür olayları araştırmak ve ne olduğunu anlamak için dünyadaki en yetkin kuruluş olduğunu hatırlatıyor.

NTSB’nin ön raporuna göre, hava trafik kontrol personelinin eksikliğinin bu olayda bir rol oynamadığı görülüyor. Helikopter pilotlarının, DCA kulesindeki hava trafik kontrolöründen gelen bir talimatı, radyo trafiğindeki karışıklık nedeniyle kaçırmış olabileceği belirtiliyor. NTSB raporu, helikopter pilotlarının kuleye yayın yapmaya çalıştığı sırada, kulenin de onlara yayın yapmaya çalıştığını gösteriyor. Bu nedenle, kulenin helikopterin uçak etrafında nasıl gezinmesini istediğine dair önemli bir talimatı duymamış olabilirler. Ancak, şimdiye kadar yayınlanan raporlara göre, hava trafik kontrolörlerinin yapmaları gerekenleri yaptıkları ve kulenin o gece olağandışı bir şekilde personel eksikliği yaşamadığı anlaşılıyor.

Wilson, Trump’ın soruşturmanın son bulgularına tepki verip vermediğini soruyor. Wichter, başkanın doğrudan bir tepkisini duymadığını belirtiyor. Ancak, yönetiminin ve Ulaştırma Bakanı Duffy’nin NTSB’nin tavsiyelerini dikkate aldığını ve DCA çevresindeki helikopter trafiğinin işletilme biçiminde daha kalıcı değişiklikler uyguladığını ekliyor.

Wilson, Trump ve Elon Musk’ın federal çalışanların toplu olarak işten çıkarılması yönündeki baskısını hatırlatıyor. Musk’ın hükümet verimliliği departmanı DOGE’nin FAA içinde herhangi bir kesinti planı olup olmadığını ve bunun özellikle hava trafik kontrolörlerini etkileyip etkilemeyeceğini soruyor. Wichter, FAA’da idari personel ve destek personelinde kesintiler yapıldığını belirtiyor. DOGE ve Trump yönetimi, bu kesintilerin özellikle Hava Trafik Kontrol çalışanlarını etkilemeyeceği konusunda ısrar ediyor. Ancak, kesintilerin çok geniş kapsamlı olduğu ve başlangıçta amaçlanandan daha geniş bir etkiye sahip olabileceği endişesi taşınıyor. FAA personelinin genel olarak nasıl etkileneceği henüz tam olarak bilinmiyor. Yönetim, kesintilerin hava trafik kontrolörlerini hedeflemediğini belirtse de, durumun ne yönde gelişeceğini beklemek gerekiyor. Sendika temsilcileri ve FAA’nın işleyişini bilenler, FAA’daki herhangi bir kesintinin güvenliği baltalayabileceğini söylüyor. Çünkü destek personelinin ve yöneticilerin görevleri hala yerine getirilmek zorunda ve bu durum, ajanstaki kalan çalışanları daha da zorluyor. Bu da, hataların oluşma olasılığını artırıyor.

Wilson, bundan sonraki süreçte nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve bu soruşturmayla ilgili hangi gelişmelerin takip edilmesi gerektiğini soruyor. Wichter, NTSB’nin nihai raporunun beklenmesi gerektiğini belirtiyor. Dün yayınlanan raporun bir ön rapor olduğunu ve tüm bulguları veya gerçekleri içermediğini hatırlatıyor. Nihai raporun yayınlanması bir yıl veya daha uzun sürebilir. Bu nedenle, olayın tam olarak nasıl gerçekleştiğini anlamak için bu süreyi beklemek gerekiyor. Ancak, bu olayın helikopter operasyonlarının ticari havalimanları çevresindeki potansiyel risklerini vurguladığını ve bu konunun gelecekte daha fazla odaklanabileceğini belirtiyor. NTSB’nin tavsiyelerinin bağlayıcı olmadığını ve bunları uygulamanın düzenleyicilere düştüğünü hatırlatıyor.

USA TODAY havacılık muhabiri Zach Wichter’a katılımı için teşekkür eden Wilson, The Excerpt’in bir sonraki bölümünde tekrar buluşmak üzere dinleyicilere veda ediyor.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular