ABD Ambargosuna Rağmen Huawei ve SMIC’in Yapay Zeka Çip Üretimindeki Başarısı: Çin Teknolojisi Engelleri Aşıyor mu?
ABD’nin Çinli teknoloji şirketlerine uyguladığı sıkı ambargolara rağmen, Huawei ve SMIC yapay zeka (YZ) çip üretimi alanında önemli bir başarı elde etti. Bu iki şirketin yıl sonuna kadar yıllık 1 milyon YZ çipi üretim kapasitesine ulaşmayı hedeflemesi, ambargoların Çin’in teknolojik ilerlemesini tamamen engellemediğini gösteriyor. ABD’nin, Çin’in çip teknolojisi alanında ilerlemesini engellemek amacıyla ambargo politikalarını sıkılaştırmasına rağmen, Çinli teknoloji devleri bir şekilde bu kısıtlamaların üstesinden gelmeye devam ediyor.
Huawei ve SMIC’in hükümetin desteğiyle üretim kapasitelerini artırmaları, Çin’in teknoloji alanındaki bağımsızlık arayışının somut bir göstergesi. ABD ambargoları yürürlüğe girmeden hemen önce, Huawei’nin Tayvanlı çip üreticisi TSMC’ye 2 milyon Ascend 910B çipi ürettirmeyi başardığı, Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin bir raporunda belirtiliyor. Bu hamle, Huawei’nin ambargoların etkisini azaltmak için önceden hazırlık yaptığını ve tedarik zincirini güvence altına almaya çalıştığını ortaya koyuyor.
Huawei, iki Ascend 910B birimini birleştirerek Ascend 910C adı verilen gelişmiş bir yapay zeka çipi oluşturabiliyor. Üretim sürecindeki yaklaşık %20’lik kayıp göz önüne alındığında, şirketin en az 750 bin Ascend 910C çipine sahip olduğu tahmin ediliyor. Bu sayı, Huawei’nin YZ alanındaki iddialı hedeflerini gerçekleştirebilmesi için önemli bir kaynak oluşturuyor.
Öte yandan, gelişmiş ASML EUV döküm makinelerine erişimi kısıtlanan SMIC, daha düşük verimliliğe sahip DUV teknolojisini geliştirmeye odaklanıyor. Şirket, 2025’in sonuna kadar 7nm DUV üretim süreciyle aylık 50 bin gofret üretmeyi planlıyor. Bu, yaklaşık 400 bin Ascend 910C yapay zeka çipine karşılık geliyor. SMIC’in DUV teknolojisine yatırım yapması, şirketin mevcut kısıtlamalar altında bile çip üretimine devam etme kararlılığını gösteriyor.
Ancak, Çinli şirketlerin yapay zeka alanında Nvidia kadar güçlü yazılım verimliliği sunamadığı belirtiliyor. Nvidia donanımı, DeepSeek gibi üretken YZ modellerine büyük faydalar sağlarken, Çinli YZ girişimleri hala büyük ölçüde Nvidia çiplerine bağımlı durumda. Bu durum, Çinli şirketlerin sadece donanım değil, aynı zamanda yazılım ve ekosistem açısından da Nvidia ile rekabet etmek zorunda olduğunu gösteriyor.
Huawei ve SMIC’in YZ çip üretimindeki ilerlemesi, Çin’in teknoloji alanındaki yükselişinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ambargoların belirli bir etkisi olsa da, Çinli şirketler bu engelleri aşmak için çeşitli stratejiler geliştiriyor ve hükümetin desteğiyle yatırımlarını sürdürüyor. Ancak, Çinli şirketlerin Nvidia gibi küresel oyuncularla rekabet edebilmesi için sadece donanım değil, yazılım, ekosistem ve yetenek havuzu gibi alanlarda da önemli adımlar atması gerekiyor.
Bu bağlamda, Çinli şirketlerin YZ alanındaki başarısı, ABD’nin ambargo politikalarının etkinliği ve Çin’in teknolojik bağımsızlık arayışı gibi konuları yeniden gündeme getiriyor. Ambargoların Çin’in teknolojik ilerlemesini yavaşlatabileceği, ancak tamamen durduramayacağı görülüyor. Çin’in YZ alanındaki yatırımları ve inovasyon kapasitesi, ülkenin gelecekteki küresel rekabetteki konumunu belirleyecek önemli bir faktör olacak.
Sonuç olarak, Huawei ve SMIC’in YZ çip üretimindeki başarısı, Çin’in teknoloji alanındaki yükselişinin ve ABD ambargolarının sınırlarının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ancak, Çinli şirketlerin küresel rekabette öne geçebilmesi için sadece donanım değil, yazılım, ekosistem ve yetenek havuzu gibi alanlarda da önemli adımlar atması gerekiyor. Bu süreç, Çin’in teknolojik bağımsızlık arayışının ve küresel rekabetteki konumunun geleceğini şekillendirecek önemli bir dönem olacak. Çinli firmalar Nvidia’nın yazılım gücüne ulaşmak için yoğun çaba sarf etmek zorundalar. Sadece çip üretmek yeterli olmayacak, yazılım optimizasyonu ve uyumluluğu da hayati önem taşıyacak. Bu durum, Çin’in YZ ekosistemini daha da geliştirme ve dışa bağımlılığı azaltma ihtiyacını ortaya koyuyor.
Ayrıca, Huawei ve SMIC’in başarısı, diğer ülkelerin de teknolojik bağımsızlık arayışını tetikleyebilir. Ülkeler, kritik teknolojilerde dışa bağımlılığı azaltmak ve kendi yeteneklerini geliştirmek için daha fazla yatırım yapmaya başlayabilir. Bu durum, küresel teknoloji rekabetini daha da yoğunlaştırabilir ve yeni işbirliği fırsatları yaratabilir.
Özetle, Huawei ve SMIC’in YZ çip üretimindeki ilerlemesi, Çin’in teknoloji alanındaki yükselişinin önemli bir kilometre taşıdır. Ancak, Çinli şirketlerin küresel rekabette başarılı olabilmesi için sadece donanım değil, yazılım, ekosistem ve yetenek havuzu gibi alanlarda da önemli adımlar atması gerekiyor. Bu süreç, Çin’in teknolojik bağımsızlık arayışının ve küresel rekabetteki konumunun geleceğini şekillendirecek önemli bir dönem olacaktır. Aynı zamanda, diğer ülkelerin de teknolojik bağımsızlık arayışını tetikleyerek küresel teknoloji rekabetini daha da yoğunlaştırabilir.