Elbette, isteğinize uygun olarak Fox News Digital’de yayınlanan haberi Türkçe’ye çevirip, detaylandırarak en az 600 kelime olacak şekilde yeniden yazıyorum:
Birleşmiş Milletler’in Çocuklar ve Çatışma Bölgeleri Raporu İsrail’i Hedef Alırken, Mağdur İsrailli Çocukları Göz Ardı Ediyor
Birleşmiş Milletler’in her yıl yayınladığı, çatışma bölgelerindeki çocukların durumunu ele alan raporun taslak metni, yayınlanmadan önce tartışma yaratmaya başladı. Raporun nihai halinin Haziran ayında yayınlanması beklenirken, Fox News Digital’in ele geçirdiği taslak metin, İsrailli yetkililerin ve bazı gözlemcilerin tepkisine yol açtı. Rapor, devam eden savaşta mağdur olan İsrailli çocukların birçok örneğini dışlarken, İsrail devletine yönelik ciddi suçlamalar yöneltiyor.
Raporda, İsrailli ve Filistinli çocuklara ayrılan bölümde, Birleşmiş Milletler’in doğrulanmış ve doğrulanmamış verileri karıştırması dikkat çekiyor. Rapor, bazı verilerin doğrulanmamış olduğunu kabul etse de, diğer verilerin kim tarafından doğrulandığına dair herhangi bir bilgi vermiyor. Bu şeffaflık eksikliği, raporun doğruluğu hakkında ciddi şüpheler uyandırıyor.
İsrail’in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Danny Danon, Fox News Digital’e özel olarak gönderdiği bir açıklamada, "İsrail’e karşı temelsiz iftiralara hizmet eden bir raporla işbirliği yapmayacağız" dedi. Bu açıklama, İsrail’in rapora duyduğu güvensizliği ve eleştiriyi açıkça ortaya koyuyor.
Raporun Tartışmalı İddiaları
Rapor, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Filistinli bir kızı kaçırdığını iddia ediyor. Olayın doğrulandığı belirtilse de, Birleşmiş Milletler bu doğrulamanın kim tarafından yapıldığına dair herhangi bir bilgi sunmuyor. Ayrıca, raporda olayın detaylarına da yer verilmiyor. Çocuğun nerede kaçırıldığı veya hayatta olup olmadığı gibi temel sorular cevapsız bırakılıyor.
Raporun en dikkat çekici iddialarından biri, IDF askerlerinin Batı Şeria ve Gazze’de 27 Filistinli çocuğu canlı kalkan olarak kullandığı yönünde. Rapor, bu vakaların doğrulandığını iddia etse de, doğrulayan tarafın kim olduğuna dair bir açıklama yapmıyor. Canlı kalkan kullanımı, IDF’nin bilinen bir uygulaması olmamasına rağmen, Hamas’ın yıllardır suçlandığı bir taktik.
Raporda, "Gazze Şeridi’nde Hamas’ın İzzeddin el-Kassam Tugayları ve diğer Filistinli silahlı grupların canlı kalkan kullandığına dair raporlar bulunmaktadır" ifadesi yer alıyor. Bu ifade, Hamas’ın bu taktiği kullandığına dair yaygın kanıtları kabul ederken, aynı taktiği İsrail’e atfetmesi raporun tarafsızlığına gölge düşürüyor.
Birleşmiş Milletler, raporda bir başka Hamas taktiğini de İsrail’e atfediyor: okulları ve hastaneleri askeri üs olarak kullanmak. Hem İsrail hem de ABD, Hamas’ın Gazze’deki hastaneleri askeri amaçlarla kullandığını doğruladı. 2023’ün Kasım ayında, savaşın başlamasından sadece haftalar sonra, IDF Yarbayı Jonathan Conricus, Gazze’deki Şifa Hastanesi’nin içinde silah depoları, Hamas malzemeleri ve mühimmatın sergilendiği bir video turu yayınladı. Bu kanıtlar, Hamas’ın hastaneleri askeri amaçlarla kullandığına dair somut deliller sunuyor.
İsrail’e Yönelik Suçlamalar ve Hamas’ın Rolünün Göz Ardı Edilmesi
Rapor, İsrail’i Filistinlilere insani yardım ulaştırmayı engellemekle suçluyor. Ancak, Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların yardım kamyonlarını yağmalamasından hiç bahsedilmiyor. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), 2024’ün Kasım ayında İsrail’den Gazze’ye geçen 109 yardım kamyonundan 97’sinin "şiddetle yağmalandığını" açıkladı. Bu bilgi, raporda yer almayarak İsrail’e yönelik suçlamaların dengesiz bir şekilde ele alındığını gösteriyor.
Raporun Eksiklikleri ve İsrailli Mağdurların Göz Ardı Edilmesi
Raporun neleri dışarıda bıraktığı da oldukça dikkat çekici. Gazze’de esaret altında iki İsrailli çocuğun öldürüldüğünü belirtmesine rağmen, Kfir ve Ariel Bibas’ın isimlerini anmıyor ve onların kaçıranlar tarafından öldürüldüğünden bahsetmiyor. Ayrıca, taslak rapor, kuzey İsrail’de futbol oynarken Hizbullah roket saldırısında öldürülen 12 Dürzi çocuğundan da bahsetmiyor.
Büyükelçi Danon, "Genel Sekreter bir kez daha İsrailli çocuklara yönelik şiddeti ve zararı açıkça görmezden geliyor. Bu rapora göre, İsrail hayatları önemli değil ve dikkate değer değil. İsrail, diplomatik terörizmin galip gelmesine izin vermeyecek" dedi.
Sonuç
Birleşmiş Milletler’in raporu, İsrail’e yönelik suçlamalarla dolu olmasına rağmen, İsrailli mağdurları ve Hamas’ın rolünü göz ardı etmesi nedeniyle eleştiriliyor. Raporun şeffaflık eksikliği ve doğrulanmamış verilere dayanması, raporun güvenilirliğini zedeliyor. İsrail, raporun taraflı olduğunu ve İsrailli çocukların yaşadığı acıları görmezden geldiğini savunuyor. Bu durum, Birleşmiş Milletler’in tarafsızlığı ve raporlarının doğruluğu konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. Raporun nihai halinin yayınlanmasıyla birlikte, tartışmaların daha da alevlenmesi bekleniyor.
