New York Belediye Başkanlığı Yarışı Kızışıyor: Andrew Cuomo’ya Beklenmedik Bir Rakip
New York siyaseti, eski New York Valisi Andrew Cuomo’nun mevcut New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın yerine geçme çabasıyla yeni bir döneme giriyor. Ancak bu süreçte, Cuomo’nun planları beklenmedik bir şekilde New York Şehir Konseyi Başkanı Adrienne Adams’ın adaylığını açıklamasıyla sekteye uğradı.
64 yaşındaki Adrienne Adams, FOX 5 NYC’nin haberine göre, hafta sonu düzenleyeceği bir mitingle kampanyasını resmi olarak başlatacak. Demokratik ön seçimlere sadece dört ay kala, Adams’ın hemen oy pusulasına girmek için dilekçe vermesi bekleniyor. Bu, New York’un siyasi arenasında uzun zamandır beklenen bir hamle ve belediye başkanlığı yarışını tamamen değiştirebilir.
Adams, medya kuruluşlarına yaptığı açıklamada, New Yorkluların şehirde yaşamakta zorlandığını, belediye binasının "kaos" içinde olduğunu ve eski Başkan Donald Trump’ın "şehrin bağımsızlığını yozlaştırdığını" iddia etti. Politico tarafından ilk kez paylaşılan açıklamada, "Ayağa kalkma zamanı. Hiç belediye başkanı olmayı planlamadım, ancak New York City’den vazgeçmiyorum," dedi. Bu sözler, Adams’ın göreve talip olmasının arkasındaki temel motivasyonu açıkça ortaya koyuyor: New York’un sorunlarına çözüm bulmak ve şehri daha iyi bir geleceğe taşımak.
Adams, 2017’de şehir konseyine ilk kez seçildi ve beş yıl sonra ilk Siyah konsey başkanı oldu. Bu tarihi başarı, Adams’ın New York siyasetindeki yükselişinin önemli bir göstergesi. Şimdi ise, belediye başkanlığı gibi daha büyük bir hedefe odaklanarak, şehri yönetmeye hazır olduğunu kanıtlamak istiyor.
Adams, eski New York Valisi Andrew Cuomo’nun yerine geçmek için mücadele eden ve zor durumda olan NYC Belediye Başkanı Eric Adams’ın yerini almaya çalışanlara katılan son yüksek profilli isim oldu. Bu durum, yarışın ne kadar rekabetçi ve çekişmeli geçeceğinin bir işareti.
Cuomo’nun belediye başkanlığı adaylığı, bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. 2021’de, eyalet başsavcısı tarafından yayınlanan bir rapor, Cuomo’nun yaklaşık bir düzine kadına cinsel tacizde bulunduğunu ortaya koydu. Bu raporun ardından Cuomo istifa etmek zorunda kaldı.
Cuomo, meslektaşlarıyla sıcak bir iletişim kurma niyetiyle söylediği sözlerle kadınları "kırdığı" için özür diledi ve insanlarla bazen "çok samimi" olduğunu kabul etti. Ancak, kimseye uygunsuz bir şekilde dokunmadığını ve hakkındaki soruşturmanın kusurlu ve siyasi amaçlı olduğunu savundu. Bu savunma, Cuomo’nun itibarını geri kazanmak ve siyasi kariyerine devam etmek için verdiği mücadelenin bir parçası.
Bu yarış, Belediye Başkanı Eric Adams’ın Eylül ayında federal yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kalmasının ardından geliyor. Şu anda, Trump’ın yeni atanan Adalet Bakanlığı liderlerinin davayı düşürmesini istemesi üzerine yoğun eleştirilerle başa çıkmak zorunda kalıyor. Bu isteğin nedeni ise, Adams’ın federal hükümetin göçmenlerle ilgili çalışmalarına yardımcı olabilmesi. Bu durum, Adams’ın siyasi geleceği ve belediye başkanlığı görevini sürdürme olasılığı hakkında ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Fox News Digital, Konsey Başkanı Adams’ın ofisine yorum almak için başvurdu. Bu, medyanın olaya olan ilgisinin ve kamuoyunun Adams’ın kampanyası hakkındaki merakının bir göstergesi.
Bu arada, New York Belediyesi, göçmenlere şehir kimliği almalarını kolaylaştıracak ve böylece yardım, barınma gibi hizmetlere erişimlerini artıracak yeni yollar sunuyor. Bu politika, göçmen hakları savunucuları tarafından memnuniyetle karşılansa da, bazı kesimler tarafından eleştiriliyor.
Sonuç olarak, New York Belediye Başkanlığı yarışı oldukça karmaşık ve dinamik bir hal almış durumda. Andrew Cuomo’nun itibarını geri kazanma çabası, Eric Adams’ın yolsuzluk suçlamalarıyla mücadelesi ve Adrienne Adams’ın beklenmedik adaylığı, seçimi oldukça ilginç bir hale getiriyor. Önümüzdeki aylarda, bu üç ismin ve diğer adayların New Yorkluları kendi vizyonlarına ikna etmek için nasıl bir strateji izleyecekleri merakla bekleniyor. Seçim sonuçları, New York’un geleceği için önemli bir dönüm noktası olabilir. Seçmenlerin kararı, şehrin önümüzdeki yıllarda nasıl yönetileceğini ve hangi politikaların izleneceğini belirleyecek. Bu nedenle, seçim süreci boyunca kamuoyunun bilgilendirilmesi ve adayların görüşlerinin detaylı bir şekilde değerlendirilmesi büyük önem taşıyor.