Demokratik Milletvekilleri Kadın Tanımı Yapmaktan Kaçındı: Trump’ın Biyolojik Cinsiyet Vurgusu Sürerken Tartışma Alevleniyor
Cumhuriyetçi bir araştırma kuruluşu olan America Rising’in yaptığı bir çalışma, Demokrat Partili milletvekillerinin, Kadınlar Tarihi Ayı öncesinde "kadın" tanımı yapmaktan kaçındığını ortaya koydu. Bu durum, eski Başkan Donald Trump’ın ikinci döneminde biyolojik cinsiyetler arasındaki ayrımı netleştirmeye öncelik vermesiyle birlikte daha da önem kazanıyor.
Washington, D.C.’de görev yapan milletvekillerine yöneltilen "kadın" tanımı sorusuna net bir cevap alınamaması, konunun karmaşıklığına işaret ediyor. New Jersey Demokrat Milletvekili Herb Conaway, sorunun beklenenden daha karmaşık olduğunu belirtirken, 10’dan fazla Demokrat Partili Temsilci soruyu tamamen cevapsız bıraktı.
Cevap vermekten kaçınan isimler arasında Maryland Temsilcisi Jamie Raskin, New York Temsilcisi John Mannion, Illinois Temsilcisi Eric Sorensen, Illinois Temsilcisi Delia Ramirez, Virginia Temsilcisi Don Beyer, Colorado Temsilcisi Jason Crow, California Temsilcisi Derek Tran, Virginia Temsilcisi Bobby Scott, California Temsilcisi George Whitesides, Virginia Temsilcisi Eugene Vindman ve Oregon Temsilcisi Andrea Salinas yer alıyor. Michigan Temsilcisi Kristen McDonald Rivet ise soruya "Ne demek istediğinizi anlamıyorum" şeklinde yanıt verdi.
"The Squad" olarak bilinen ilerici kanadın üyesi Michigan Temsilcisi Rashida Tlaib ise soruyu soran kişiye "En azından asgari ücret alıyor musun?" şeklinde karşı soru yöneltti.
Bu tartışma, Trump’ın göreve geldiği ilk gün imzaladığı, yalnızca iki cinsiyetin (erkek ve kadın) olduğunu ilan eden bir kararname ile daha da alevlendi. Söz konusu kararname, "kadın" veya "kız" ifadelerinin "sırasıyla yetişkin ve çocuk dişi insanları" ifade ettiğini belirtiyor. Beyaz Saray ayrıca, "dişi" tanımını "döllenme anında büyük üreme hücresini üreten cinse ait kişi" olarak tanımladı.
Trump, Kongre’ye yaptığı ilk ortak hitap konuşmasında bu yöndeki kararlarının altını çizdi. Konuşma sırasında, voleybol maçında biyolojik bir erkeğe karşı yarıştıktan sonra beyin hasarı geçiren Payton McNabb’ı tanıttı. McNabb, Trump’ın biyolojik erkeklerin kadın sporlarında yarışmasını yasaklayan emrini temsil etmek üzere konuşmaya davet edilmişti.
Trump, Kongre’ye hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Eğer gerçekten sayıları görmek istiyorsanız, kadın boksu, halter, atletizm, yüzme veya bisiklette neler olduğuna bakın. Kısa süre önce bir erkek, uzun mesafe yarışını bir kadından beş saat 14 dakika önce tamamlayarak beş saatlik yeni bir rekor kırdı. Bu kadınlar için aşağılayıcı ve ülkemiz için çok kötü. Artık buna tahammül etmeyeceğiz."
Trump, "Az önce anlattıklarım, sağduyu devriminin sadece küçük bir kısmı. Bu devrim artık bizim sayemizde tüm dünyaya yayılıyor. Sağduyu ortak bir tema haline geldi ve asla geri dönmeyeceğiz, asla ve asla buna izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
America Rising’in yayınladığı tam video, tartışmanın boyutunu ve milletvekillerinin konuya yaklaşımını daha net bir şekilde gözler önüne seriyor.
Tartışmanın Arka Planı ve Olası Sonuçları
Bu tartışma, cinsiyet kimliği konusundaki giderek artan kutuplaşmanın bir yansıması olarak görülebilir. Özellikle transseksüel bireylerin hakları ve spor müsabakalarına katılımları gibi konularda yaşanan anlaşmazlıklar, bu tür tartışmaları tetikliyor.
Demokrat Partili milletvekillerinin net bir tanımlama yapmaktan kaçınması, partinin bu konudaki tutumunun belirsizliğini ortaya koyuyor. Bu durum, özellikle kadın hakları savunucuları ve spor camiasında tepkilere yol açabilir.
Trump’ın bu konuyu sürekli olarak gündemde tutması, Cumhuriyetçi tabanı mobilize etme ve Demokratlara karşı bir argüman oluşturma amacını taşıyor olabilir. Özellikle yaklaşan seçimler öncesinde, bu tür tartışmaların siyasi arenada daha da belirgin hale gelmesi bekleniyor.
Türkiye Açısından Değerlendirme
Türkiye’de de son yıllarda cinsiyet kimliği ve LGBTİ+ hakları konuları tartışma yaratıyor. Özellikle muhafazakar kesim, geleneksel aile yapısını ve değerlerini koruma gerekçesiyle bu konulara karşı mesafeli duruyor.
Bu tür tartışmaların Türkiye’deki siyasi ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştirebileceği ve farklı kesimler arasında gerginliğe yol açabileceği öngörülüyor. Bu nedenle, konunun hassasiyetini dikkate alarak, diyalog ve uzlaşma zemininde çözümler aranması önem taşıyor.
Sonuç olarak, "kadın" tanımı konusundaki tartışma, sadece ABD’de değil, dünya genelinde giderek artan bir önem kazanıyor. Bu konunun siyasi, sosyal ve hukuki boyutları dikkate alınarak, kapsayıcı ve adil çözümler üretilmesi gerekiyor.
