Wednesday, August 27, 2025
HomeTeknolojiRobert Pattinson: Mickey 17'de 18 Farklı Rol!

Robert Pattinson: Mickey 17’de 18 Farklı Rol! [Fragman]

Robert Pattinson, Mickey 17, Bong Joon Ho, Parazit, bilim kurgu, komedi, Mickey Barnes, harcanabilir, koloni seferi, buz gezegeni, hafıza, kimlik, sömürgecilik, Ashton Edward, Mickey7, kendini kurtarma, öz saygı, insanlık, Naomi Ackie, The Lighthouse, The Batman, DC, vampir, ışık bekçisi, Netflix, dizi, insan yazdırma makinesi, varoluşsal kriz, ABD TODAY, film tavsiyesi, TV tavsiyesi, aksiyon, fragman, yayın tarihi, sinema, film incelemesi, film analizi, Pattinson röportajı, yönetmen röportajı

Robert Pattinson’ın "Mickey 17"deki Çılgın Performansı Bong Joon Ho’nun İmzasıyla Birleşiyor

Robert Pattinson’ın alışılmışın dışındaki rolleri, sınırları zorlayan performansları izleyicileri her zaman şaşırtmayı başarmıştır. Bir akıl sağlığını yitirmiş deniz feneri bekçisinden tutun da, melankolik bir vampir, küçük çaplı bir suçlu ve hatta Batman’e kadar geniş bir yelpazede karakterlere hayat veren Pattinson, şimdi de Koreli yönetmen Bong Joon Ho’nun yeni filmi "Mickey 17"de adeta zirveye ulaşıyor. Oscar ödüllü "Parazit"in ardından Bong Joon Ho, Pattinson’ı aynı karakterin 18 farklı versiyonunu canlandırmak üzere kamera karşısına geçiriyor. Bu, hem oyuncu hem de yönetmen için oldukça iddialı ve benzersiz bir proje olarak dikkat çekiyor.

"Mickey 17" adlı karanlık bilim kurgu komedisi, izleyicileri uzak bir geleceğe götürüyor. Filmde, Pattinson’ın canlandırdığı Mickey Barnes, yanlış insanlara borçlanmış ve bu durumdan kurtulmak için Dünya’yı terk etmenin yollarını aramaktadır. Çaresiz bir şekilde, buzlu bir gezegeni kolonileştirme görevine gönüllü olarak katılır. Ancak, sözleşmenin ince detaylarını okumadan imza atması, hayatını bambaşka bir yöne sürükler. Mickey, bu kolonide düşük statülü, tehlikeli işlerde çalışan bir işçi haline gelir. Görevi sırasında defalarca ölümle burun buruna gelir. Her ölümden sonra, yüksek teknolojili bir makine sayesinde organik atıklardan yeni bir Mickey "basılır". Bu yeni Mickey, önceki yaşamına ait tüm anıları taşımaktadır. Bu döngü, Mickey için bitmek bilmeyen bir kabusa dönüşür.

USA TODAY’in film ve dizi önerileri için başlatmış olduğu Watch Party’ye siz de katılabilirsiniz.

Bir görev sırasında Mickey 17, ölüme terk edilir. Ancak, gezegenin yerli halkı tarafından kurtarılır. Kurtarıldıktan sonra Mickey 18 ile karşılaşır. Bu karşılaşma, kahramanımız için politik, kişisel ve varoluşsal sorunları beraberinde getirir. Bong Joon Ho, Pattinson’ın "The Lighthouse"daki performansından çok etkilendiğini belirtiyor. "O performansta gözlerindeki deliliği görebiliyordum ve Mickey 18 için tam olarak istediğim şey buydu," diyor yönetmen. Pattinson’ın "The Batman"deki süper kahraman karakterinin, Mickey’den tamamen farklı olduğunu vurgulayan Bong, yine de karakterde bir melankoli hissettiğini belirtiyor. "Batman karakteri sürekli olarak kendini suçluyordu. Bunun Mickey karakteriyle de bir şekilde örtüşebileceğini düşündüm," diye ekliyor.

"Mickey 17", kimlik ve sömürgecilik temalarını derinlemesine inceliyor. Ashton Edward’ın 2022’de yayınlanan "Mickey7" romanından uyarlanan film, Bong Joon Ho’yu en çok etkileyen şeyin, Mickey’nin defalarca basılmış olması ve bu durumun yarattığı trajik durumun derinliği olduğunu vurguluyor. Yönetmen, "Bu gelişmiş bir teknoloji olarak sunuluyor ama düşündüğünüzde trajik, gülünç ve aynı zamanda acımasız," diyor. "Ve bu durumun ortasında Mickey ve yaşadığı tüm mücadeleler ve çalkantılar var. Onun hikayesi, benliğini ve özsaygısını yeniden kazanma, olgunlaşma ve kendi insanlığını geri alma yolculuğu gibi geldi bana."

Pattinson, bu rolü oldukça ilgi çekici bulduğunu ifade ediyor. Karakterin, annesinin ölümüne neden olduğunu düşünerek hayatı boyunca kendini suçlaması, ona ayrı bir boyut kazandırıyor. Pattinson, "5 yaşındaki bir çocuğun zihniyetiyle ‘Düğmeye bastım ve annem öldü ve sonra hayatım kötüye gitti’ diye düşünmek çok ilginç geldi bana," diyor. "20 yıl sonra zihninizde o kadar çok şey birbirine karışıyor ki, işler ne kadar kötüye giderse bu düşünce o kadar doğru hale geliyor."

Ancak, her Mickey birbirinden farklı özellikler taşıyor. İş arkadaşı/sevgilisi Nasha (Naomi Ackie), 17 numaralı Mickey’e "yumuşak Mickey" derken, 18 numaralı Mickey’e "habanero Mickey" diyor. 18 numaralı Mickey, bir nevi "baskı hatası" olarak ortaya çıkıyor. Bilim insanları onu basarken, birisi kablolardan birine takılıyor ve makine arızalanıyor. Pattinson, "18 tamamen deli çıkıyor. Sanki gezegende sadece kısa bir süre kalacağını biliyor ve bu süreyi olabildiğince dolu dolu yaşamak istiyor ve aslında 17’ye bir ders vermek için var," diyor.

Bong Joon Ho, diğer yönetmenlerle yaptığı sohbetlerde, "Eğer bu film bir Netflix dizisine dönüştürülseydi, her Mickey’nin kendi bölümü olurdu ve bölüm, yeni iterasyonun yazıcıdan çıkışıyla başlardı," diye şakalaşıyor. Filmde, bazı eski Mickey’lere kısa bakışlar sunuluyor. Örneğin, 12 ile 16 arasındaki Mickey’ler, hızlı bir montaj sırasında aşı denemelerinde ölüyor. Bazı Mickey’lerden ise sadece bahsediliyor. Örneğin, 6 numaralı Mickey’nin sinir bozucu ve yapışkan olduğu belirtiliyor.

Pattinson, "Her bir Mickey’i kendisinden ayrı bir varlık olarak algılayabiliyor çünkü artık insan değilsiniz. Kelimenin tam anlamıyla çöpten yapılmışsınız," diyor. "Kendinden önceki tüm enkarnasyonlarına karşı empati duyuyor. Bu, içine düştüğü korkunç durumla başa çıkmanın bir yolu. ‘Aman Tanrım, tam bir varoluşsal kriz yaşıyorum’ demek yerine, ‘Hayır, o benim üç ay önce var olan ağabeyim Mickey 3’tü’ diyor."

İnsan basma makinesi, filmin "tonunu ve tarzını" sembolize ediyor. Bong Joon Ho, "Bu kadar havalı bir yazıcıya ve koloni keşiflerine sahip olmalarına rağmen, insanlar hala şimdiki kadar acınası ve aptal ve aynı hataları yapıyorlar," diyor. Gelişmiş bir MRI cihazına benzeyen makine, 1990’lardan kalma bir mürekkep püskürtmeli yazıcı gibi çalışacak şekilde tasarlandı.

Bir Mickey, yazdırılırken titrek bir hareketle içeri girip çıkıyor. Bong Joon Ho, Pattinson’ın makineden çıkışını kontrol eden anahtarla "çok eğlendiğini" söylüyor.

Pattinson, bu sahnelerde "kendinizi bir kobay gibi hissediyorsunuz," diyor. Bir Mickey’nin yazıcıdan düşüp yere yuvarlandığı sahnelerde bir dublörün yerini aldığını belirten Pattinson, "Kafanızın üzerine düşmek aslında oldukça karmaşık," diyor ve çelik silindirlerin kalçasını sıkıştırmasıyla bilinçsiz gibi davranmaktan pek hoşlanmadığını da ekliyor.

Bir baskı gününde, Pattinson yeni bir figüranın talihsiz bir görev aldığını hatırlıyor: "Dediler ki, ‘Tamam, Rob’un kıçına bir boru soktuğun bir yakın çekim yapmak istiyoruz.’ Adam çok rahatsız görünüyordu. Ben de orada oturmuş ‘Sorun değil, dostum, sadece sok yukarı,’ dedim," diye ekliyor gülerek. "Gerçekten karakter oluşturucu bir deneyimdi."

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular