İngiltere Başbakanı Starmer, Ukrayna-Rusya Barış Planı Önerdi: ABD Desteği Şart
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Pazar günü Ukrayna ve Rusya arasında bir barış planı için çerçeve sundu. Ancak planın büyük ölçüde varsayılan ABD desteğine bağlı olduğunu da kabul etti. Starmer, planı Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve diğer Avrupalı liderlerle birlikte, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskyy ile Pazar günü yaptığı görüşmede açıkladı.
Başkan Donald Trump yönetimini yatıştırmak amacıyla Starmer, Avrupalı ülkelerin bir barış anlaşması durumunda Ukrayna için güvenlik garantilerine yönelik kendi paylarına düşen yükü artırmaları gerekeceğini vurguladı. Starmer, İngiltere’nin Rusya’nın bir barış anlaşmasını ihlal etmemesini sağlamak için Ukrayna’ya kara birlikleri ve hava kuvvetleri unsurları konuşlandırmaya hazır olduğunu söyledi. Buna rağmen, planın büyük ölçüde ABD’nin desteğine dayanacağını yineledi.
Macron, Fransız medyasına, Avrupalı liderlerin Ukrayna’da hava, deniz ve enerji altyapısına yönelik saldırıları 30 gün donduracak bir planı tartıştıklarını söyledi. Bu sürenin daha geniş bir barış anlaşması müzakere etmek için kullanılabileceğini belirtti.
ZELENSKYY, TRUMP İLE BEYAZ SARAY’DA YAŞADIĞI ANLAŞMAZLIK SONRASI İNGİLTERE BAŞBAKANI KEİR STARMER İLE LONDRA’DA BULUŞTU
Bu arada, Zelenskyy, Trump ve Başkan Yardımcısı JD Vance ile Cuma günü Beyaz Saray’da yaptığı feci bir toplantıdan bu yana hasarı onarmaya çalışıyor. Zelenskyy, Beyaz Saray ile nadir toprak mineralleri anlaşması imzalamaya hala istekli olduğunu vurguladı.
Ancak Ukraynalı lider, Pazar günü Avrupa’daki görüşmelerden sonra "En iyi güvenlik garantileri, güçlü bir Ukrayna ordusudur" diyerek büyük ölçüde özür dilemedi.
ZELENSKYY, TRUMP VE VANCE İLE YAŞADIĞI ALENİ TARTIŞMADAN SONRA KONUŞTU, "ANLAŞMAZLIK HER İKİ TARAF İÇİN DE KÖTÜ" DEDİ
"Ukrayna’nın başarısızlığı sadece Putin’in başarısı anlamına gelmeyecek, Avrupa için de bir başarısızlık olacak, ABD için de bir başarısızlık olacaktır" dedi.
Capitol Hill’deki birçok Cumhuriyetçi, Trump’ın Zelenskyy eleştirilerinin arkasında toplandı. Senatör Lindsey Graham, Pazar günü Ukraynalı liderin istifa etmesi çağrısında bulundu. Graham, Cuma günkü toplantıdan sonra "Ya istifa edip, iş yapabileceğimiz birini göndermesi gerekiyor ya da değişmesi gerekiyor" dedi.
TRUMP, ZELENSKYY İLE YAŞADIĞI SERT BEYAZ SARAY GÖRÜŞMESİNDEN SONRA "ZELENSKYY, BARIŞA HAZIR OLDUĞUNDA GERİ GELEBİLİR" DEDİ
Zelenskyy, Graham’ın Ukrayna vatandaşı olduğunda Ukrayna liderliği hakkında görüş bildirebileceğini söyleyerek karşılık verdi. Graham ise buna şu yanıtı verdi: "Ne yazık ki, bir seçim olana kadar Ukrayna’da kimsenin söz hakkı yok." Senatöre göre, Amerikalılar, televizyonda yayınlanan anlaşmazlıktan sonra Ukraynalı cumhurbaşkanını "iş yapmakta rahat hissedecekleri biri" olarak görmüyor.
Graham ayrıca, Ukrayna-Amerika ilişkisinin "hayati önem taşıdığını" vurguladı. Ancak, Zelenskyy’nin "Amerika Birleşik Devletleri ile bir anlaşma yapıp yapamayacağı" konusunda şüphelerini dile getirdi.
Detaylı Analiz ve Yorumlar:
Bu haberde dikkat çeken birkaç önemli nokta var. Öncelikle, İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın Ukrayna-Rusya arasında bir barış planı önerisi, uluslararası arenada Ukrayna’ya yönelik diplomatik desteğin devam ettiğini gösteriyor. Ancak, planın ABD desteğine bağımlı olması, Ukrayna’nın geleceği açısından önemli bir belirsizlik yaratıyor. Özellikle, Donald Trump’ın Ukrayna’ya yönelik sert eleştirileri ve Cumhuriyetçilerin bir kısmının bu eleştirilere destek vermesi, ABD’nin gelecekteki tutumunun ne olacağı sorusunu gündeme getiriyor.
Starmer’ın planı, Avrupa’nın Ukrayna’ya güvenlik garantileri konusunda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini vurguluyor. Bu, Avrupa’nın Ukrayna’ya olan bağlılığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Ancak, Avrupa’nın bu yükü ne kadar taşıyabileceği ve ABD olmadan bu garantileri ne kadar sürdürebileceği de tartışmalı bir konu.
Zelenskyy’nin Trump ile yaşadığı anlaşmazlık, Ukrayna-ABD ilişkilerinde önemli bir kırılma noktası olarak değerlendirilebilir. Trump’ın Zelenskyy’ye yönelik sert eleştirileri ve hatta istifa çağrıları, ABD’nin Ukrayna’ya olan desteğinin sorgulanmasına neden oluyor. Zelenskyy’nin bu anlaşmazlığı onarmaya çalışması, Ukrayna’nın ABD ile ilişkilerini koruma çabasının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Senatör Lindsey Graham’ın Zelenskyy’ye yönelik eleştirileri ve istifa çağrısı, Cumhuriyetçilerin bir kısmının Ukrayna’ya olan desteğinin azaldığını gösteriyor. Graham’ın Zelenskyy ile yaşadığı tartışma, ABD’deki kamuoyunun Ukrayna’ya bakış açısının değiştiği izlenimini yaratıyor.
Macron’un hava saldırılarını dondurma önerisi, barış görüşmeleri için bir fırsat yaratma çabası olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu önerinin Rusya tarafından kabul edilip edilmeyeceği ve bunun daha geniş bir barış anlaşmasına yol açıp açmayacağı belirsizliğini koruyor.
Sonuç olarak, Ukrayna-Rusya arasındaki durum hala çok karmaşık ve belirsizliğini koruyor. Uluslararası toplumun, özellikle de ABD ve Avrupa’nın Ukrayna’ya olan desteği, Ukrayna’nın geleceği açısından kritik öneme sahip. Bu haber, Ukrayna’nın karşı karşıya olduğu zorlukları ve uluslararası arenada süregelen diplomatik çabaları gözler önüne seriyor.