Monday, August 18, 2025
HomeYaşam tarzıGene Hackman ve Eşi Vefat Etti | Aktör, Ölüm, Haberler

Gene Hackman ve Eşi Vefat Etti | Aktör, Ölüm, Haberler

Gene Hackman, Betsy Arakawa, ölüm, Santa Fe, New Mexico, aktör, piyanist, Oscar, Hollywood, evlilik, çocukları, özel hayat, röportaj, film, yönetmenlik, sağlık, cenaze, haber, son dakika, ünlü, vefat

Gene Hackman ve Eşi Betsy Arakawa, Santa Fe’deki Evlerinde Ölü Bulundu

İki Oscar ödüllü efsanevi oyuncu Gene Hackman (95) ve eşi, piyanist Betsy Arakawa’nın vefat haberi Hollywood dünyasını yasa boğdu. Santa Fe Şerif Ofisi, Reuters’a yaptığı açıklamada, yetkililerin çifti Çarşamba öğleden sonra saat 1:45 sularında New Mexico’daki evlerinde ölü bulduğunu bildirdi. Ölüm nedenleri hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmazken, olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Yıllarca sinemaya damga vuran Hackman, daha sonra eşi Betsy Arakawa ile birlikte gözlerden uzak bir yaşam sürmek için Hollywood’un ışıltılı dünyasından çekilmiş ve 1980’lerden beri kısmen yaşadığı New Mexico, Santa Fe’ye yerleşmişti. Çift, Hackman’ın 30 yıllık eşi Faye Maltese’den ayrılmasından beş yıl sonra, 1991 yılında evlenmişti. Özel hayatlarını gözlerden uzak yaşamayı tercih eden çiftin, geçtiğimiz yıl Mart ayında Santa Fe’deki bir Pappadeaux Seafood Kitchen restoranından çıkarken çekilen fotoğrafları People dergisi ve Page Six tarafından yayınlanmıştı.

Aşk Hikayesi ve Gözlerden Uzak Yaşam

Gene Hackman ve Betsy Arakawa’nın aşk hikayesi, New York Times Magazine’de 1989’da yayınlanan bir profile göre, Arakawa’nın çalıştığı spor salonunda başlamıştı. Makalede, "Son beş yıldır, Santa Fe’nin dışındaki geniş, kahverengi bir ovada iki yatak odalı bir kerpiç evde, California’daki bir fitness merkezinde yarı zamanlı çalışırken tanıştığı 28 yaşındaki Betsy Arakawa adlı klasik müzik piyanistiyle sessizce yaşıyor" ifadeleri yer alıyordu. Arakawa, Hackman’dan 30 yaş küçüktü.

2000 yılında İrlanda’nın Independent gazetesinde yayınlanan bir makale, bu münzevi çift hakkında daha fazla ayrıntı ortaya koymuştu. Makalede, Arakawa’nın "sık sık (Hackman) ile seyahat ettiği ve onun mizah anlayışını ve çöldeki sakin bir yaşam tercihini paylaştığı" belirtiliyordu. Hackman, İrlanda gazetesine "Santa Fe’de, yaşadığımız yerde, kendi hayatınızı yaşayabilir ve en son dedikodulardan rahatsız olmazsınız. Ayrıca, bir film oyuncusunun LA’de yaşaması gerekmiyor. Artık orada çok fazla film çekilmiyor" demişti.

Aile ve Miras

Gene Hackman, ilk eşi Maltese’den olan Christopher, Elizabeth ve Leslie adında üç yetişkin çocuğuyla hayatta kalmıştır. Aynı İrlanda Independent makalesinde, o dönemdeki çocuklarıyla ilişkisi hakkında konuşmuştu. Üç yetişkin çocuğuyla ne kadar yakın olduğu ise net değil. "Onların ne yaptığını sorduğumda, gülümsüyor ve ‘Bu iyi bir soru. Aslında emin değilim’ diyor" ifadeleri yer alıyordu makalede.

Hackman, İrlanda Independent’a "Ünlü birinin oğlu veya kızı olmak zor. Onlar büyürken her zaman yanlarında olamadım ve California’da yaşarken, benim başarımı her zaman kafalarının üzerinde taşıdılar" demişti. O zamanlar Hackman, çocuklarının onu zanaatından emekli olmak yerine oyunculuğa devam etmeye teşvik ettiğini belirtmişti. Hatta, kendi yönetmenlik denemesini sergilemek için kullanmayı planladığı "Kuzuların Sessizliği" filminin yönetmenlik görevini Jonathan Demme’e devrettiğini ve filmin daha sonra bir hit haline geldiğini açıklamıştı. "Bu karar hakkında herhangi bir pişmanlığım yok. Çocuklarım, bunun benim için yapılacak en iyi şey olmadığını görmeme yardımcı oldular. Benim filmim Jonathan’ınkinden daha küçük ve daha karanlık olurdu ve ticari veya sanatsal olarak o kadar iyi çalışmazdı" demişti.

Gene Hackman’ın Sinema Kariyeri

Gene Hackman, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmış, çok yönlü ve karizmatik bir oyuncuydu. "The French Connection" (1971) filmindeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandı. "Unforgiven" (1992) filmindeki rolüyle de aynı ödülü ikinci kez kazanmıştı. Ayrıca, "Bonnie and Clyde" (1967), "I Never Sang for My Father" (1970) ve "Mississippi Burning" (1988) filmleriyle de Oscar’a aday gösterilmişti.

Hackman, sadece Oscar’la sınırlı kalmayıp, BAFTA Ödülleri, Altın Küre Ödülleri ve Screen Actors Guild Ödülleri gibi birçok prestijli ödülün de sahibiydi. "Superman" (1978) filmindeki Lex Luthor karakteriyle de hafızalara kazınmıştı. 2004 yılında oyunculuğu bırakmadan önce onlarca filmde rol almış ve sinema dünyasına unutulmaz performanslar hediye etmiştir. Oyunculuğu bıraktıktan sonra roman yazmaya başlamıştı.

Gene Hackman ve Betsy Arakawa’nın vefatı, sevenlerini ve sinema dünyasını derinden üzdü. Onların anıları, filmleri ve aşk hikayeleriyle yaşamaya devam edecek.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Most Popular