Tek Kutuplu An: ABD’nin Tek Başına Egemenliği
1990 yılının Ocak ayında, Amerikalı köşe yazarı Charles Krauthammer, dış politika dergisi Foreign Affairs’te kısa süre sonra efsaneleşecek olan "The Unipolar Moment" başlıklı bir makale yayınladı. O dönemde Soğuk Savaş yeni sona ermişti. Çoğu güvenlik uzmanı, ABD-Sovyet kutupluluğu yerini çok kutuplu bir dünyaya bırakacağını öngörüyordu. Bu dünyanın merkezleri ABD’nin yanı sıra Japonya, Avrupa, Çin ve zayıflayan Sovyetler Birliği olacaktı.
Ancak neokonservatifler arasında en zekilerinden biri olarak kabul edilen Krauthammer bu tahminlere karşı çıktı. Ona göre, yıllar hatta onlarca yıl boyunca dünyada tek bir süper güç olacaktı: Amerika Birleşik Devletleri. "Amerika’nın egemenliği, dünyanın neresinde olursa olsun, istediği çatışmalara istediği şekilde müdahale edebilecek askeri, diplomatik, siyasi ve ekonomik güce sahip tek ülke olmasından kaynaklanmaktadır."
Krauthammer, ABD’nin bu tek kutuplu üstünlüğüne ulaşmasının birkaç nedenini sıraladı:
-
Askeri Güç: ABD, dünyanın en güçlü ordusuna ve hava kuvvetlerine sahipti. Nükleer silah kapasitesi ve ileri teknoloji silahları, onu askeri müdahalede rakipsiz bir güç haline getirdi.
-
Diplomatik Etki: ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto yetkisine sahipti ve NATO, G7 ve diğer uluslararası örgütlerde lider bir roldü oynuyordu. Bu, ABD’nin küresel olaylar üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu anlamına geliyordu.
-
Ekonomik Güç: ABD, dünyanın en büyük ekonomisine sahipti ve küresel ticarette ve yatırımda önemli bir aktördü. Bu ekonomik güç, ABD’nin diğer ülkeler üzerinde siyasi ve diplomatik etki uygulayabilmesine olanak sağladı.
-
Kültürel Etki: Amerikan kültürü, filmler, müzik ve televizyon yoluyla dünya çapında yayılmıştı. Bu, ABD’nin yumuşak gücünü arttırdı ve diğer ülkelerle ilişkiler kurmasına ve etkilemesine olanak sağladı.
Krauthammer’ın tahmini, 11 Eylül saldırıları ve sonrasındaki Teröre Karşı Savaş gibi olaylarla test edildi. Ancak ABD, dünyanın diğer bölgelerindeki çatışmalara müdahale etme ve küresel olaylar üzerinde önemli bir etki yaratma yeteneğini korudu.
Bugün, ABD’nin tek kutuplu anı sona ermiş olabilir, ancak ülke hala küresel sahnede önemli bir aktör olmaya devam ediyor. Çin’in yükselişi ve Rusya’nın yeniden canlanması gibi yeni zorluklarla karşı karşıya olmasına rağmen ABD, askeri, ekonomik ve diplomatik gücü sayesinde dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olmaya devam ediyor.
Krauthammer’ın "Tek Kutuplu An" makalesi, Soğuk Savaş sonrası dünyaya ilişkin tartışmalarda etkili bir katkı olmaya devam ediyor. ABD’nin gücünün ve etkisinin doğasını anlamamıza ve gelecekte ne gibi zorluklarla karşı karşıya kalabileceğini düşünmemize yardımcı oluyor.