Güney Sudan’da Paramiliterlerin Köy Baskınlarında 200’den Fazla Sivil Katledildi
Güney Sudan’ın Nil Beyazı Eyaleti’nde, paramiliter güçlerin iki köye düzenlediği saldırılarda son üç günde 200’den fazla sivilin öldürüldüğü bildirildi. Bu bilgi, insan hakları ihlallerini belgelemeye çalışan bir avukat grubu tarafından Salı günü kamuoyuna duyuruldu.
Toplu Katliam İddiaları
Hızlı Destek Güçleri (FSR) olarak bilinen paramiliterler, "askeri varlığın bulunmadığı bölgelerdeki silahsız sivilleri hedef alarak" infazlar, adam kaçırma ve yağma gibi insanlığa karşı suçlar gerçekleştirdiler. Avukatlar grubu, saldırıları "soykırım" eylemleri olarak nitelendirdi.
Saldırıların Detayları
Yerel halktan edinilen bilgilere göre, saldırı sırasında Nil Nehri’ni geçerek kaçmaya çalışan sivillerin üzerine ateş açıldı. Bazı insanlar boğularak yaşamını yitirdi. Avukat grubu, saldırılarda çocukların da aralarında bulunduğu çok sayıda kadının ve erkeğin öldürüldüğünü belirtti.
Sudandaki Süregelen Çatışma
Nisan 2023’ten bu yana Sudan, ordu lideri Abdülfettah el-Burhan ile eski yardımcısı ve FSR lideri Muhammed Hamdan Daklu arasında süregelen bir çatışmanın pençesinde. Her iki taraf da çatışmada insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarıyla suçlanıyor.
İnsani Kriz
Çatışma, on binlerce insanın ölümüne, 12 milyondan fazla kişinin yerinden edilmesine ve Uluslararası Kurtarma Komitesi’nin "kaydedilmiş en büyük insani kriz" olarak tanımladığı bir duruma neden oldu.
Uluslararası Tepkiler
Saldırılar, uluslararası toplumdan geniş çapta kınanmayla karşılandı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliği, saldırıları "şiddetle" kınadı ve sorumluların hesap vermesi çağrısında bulundu.
İç Hukuki Süreç
Yerel avukat grupları, saldırılarda yer alan kişilerin soruşturulması ve kovuşturulması için iç hukuki süreçlerin başlatılmasını talep ediyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) de durumu yakından izliyor ve savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu olanların cezalandırılmasını sağlayabilecek deliller toplayabilir.
Süregelen Şiddet Döngüsü
Güney Sudan’daki şiddet döngüsünün kırılması için uluslararası toplumun baskı yapması ve çatışan tarafların barış görüşmelerine oturması gerekiyor. Bu trajik olaylar, istikrar ve barışçıl bir geleceğe duyulan acil ihtiyacı bir kez daha gözler önüne seriyor.