Teodor Currentzis: Sınırsız Sınırların Maestrosu
Teodor Currentzis, tüm sıra dışı karakterler gibi, kimseyi kayıtsız bırakmıyor. Ona hayranlık duyuluyor, eleştiriliyor, hatta nefret ediliyor. Bu muhtemelen istisna olmanın bedeli. Rameau’nun Castor ve Pollux’unun ilk gösterimi bu kuralı doğruladı. Peter Sellars’ın vasat ve tartışmalı sahnelemesine rağmen, Currentzis kurduğu topluluk olan Utopia Orkestrası ile yaptığı olağanüstü müzik icrası nedeniyle alkış yağmuruna tutuldu.
Orkestranın kendisi, şefini yansıtıyordu: Sınırsızdı, hiçbir kuruma bağlı değildi ve dünyanın her yerinden müzisyenlerden oluşuyordu. Şef, önceden belirlenmiş kurallara veya kısıtlayıcı formatlara bağlı kalmıyordu. Elbette çok çalışkandı. Hayatını yaşadığı St. Petersburg ile Berlin arasında paylaşıyor, Berlin’de Dom Radio adlı bağımsız bir Ircam benzeri yaratıcı bir hücre yönetiyordu.
Ona Rus olduğunu söylemeyin, derhal isyan eder. Atina’da doğmuştu ve hiçbir ulusal veya müzikal sınıra tabi olmak istemiyordu. Oldukça çekingen olan bu çocuk, özgünlüğünün farkına vararak "çok hayal kuruyordu" ve her şeyden önce "arkeolog olmayı" hayal ediyordu. Ancak müzik ve gizemleri onu büyüledi. Alan değiştirmesinin nedeni buydu. Görüşmemiz sırasında bize Berlin’de kaydedilmiş, yarı mistik yarı alegorik, coşkulu lirik pasajları olan bir eser dinletti. Çağdaş ve oldukça erişilebilir bir eserdi, özlemini ve yalnızlığını da yansıtıyordu. "Müzik üzüntüden neşeye kadar tüm duygularımızı uyandırmalıdır" diyerek muhtemelen "kuralları koyan" tüm sansürcülere cevap vermeye çalışıyordu. "Bir orkestranın başında olduğumda bir keşif gezisinin lideriyim ve herkes için çalıyoruz. Herkesin mahremiyetine, gizli bahçelerine iyileştirici bir etkiyle giriyoruz. Sanki bir tür ‘sınırsız doktor’muşum gibi." Bugün kim olduğumu veya yarın ne olacağımı bilmediğim için benim için bu daha da kolay. Çalarken kalbimi herkese veriyorum, kim olursa olsun, kültürü, geçmişi veya cinsel yönelimi ne olursa olsun." Sınırsız bir şeften sözler. Palais Garnier, 23 Şubat’a kadar.
Müzik, Duygusal Aralığımızın Kapısını Aralayan Bir Anahtardır
Currentzis, müziğin insan deneyiminin ayrılmaz bir parçası olduğuna inanıyor. Duygusal yelpazemizi açığa çıkarır ve bizi içimizdeki derinliklere bağlar. "Müzik, bizi kendimiz için yarattığımız sınırların ötesine taşıyor" diyor. "Bizi birleştirir ve zenginliğimizi ve çeşitliliğimizi kutlamamıza izin verir."
Sınırların Ötesi Bir Müzisyen
Currentzis bir sınırların ötesi müzisyendir. Yunanistan’da doğmuş, Rusya’da eğitim görmüş ve dünya çapında orkestra yönetmiştir. Müziğinde çeşitli kaynaklardan ilham alıyor ve sınır tanımayan bir ses yaratıyor. "Müzik, ulusal sınırları aşar" diyor. "Duyguların ve ifadenin bir dilidir. Birbirimizi anlamamıza ve bağ kurmamıza yardımcı olabilir."
İnovasyonun Gücüne İnanan Bir Şef
Currentzis, müzikal yeniliğin gücüne inanıyor. Geleneksel icra biçimlerine meydan okumaktan ve yeni sesler keşfetmekten çekinmiyor. "Müzik evrim geçirir" diyor. "Yorumumuzu sürekli yenilemeliyiz ve yeni olasılıkları keşfetmeliyiz."
Kalplere Dokunan Bir Performans
Currentzis’in performansları, izleyicilerin kalplerine dokunmasıyla bilinir. Müzikle derin bir kişisel bağlantı kurma yeteneği, onu olağanüstü bir şef yapıyor. "Orkestrama güveniyorum" diyor. "Birlikte birbirimizi besliyoruz ve duyguyu seyirciyle paylaşıyoruz."
Müzik, Tüm İnsanlığın Birleştiricisi
Currentzis, müziğin tüm insanlığı birleştirebilen evrensel bir dil olduğuna inanıyor. Herkesin müziğin gücünden yararlanabileceğini ve ondan ilham alabileceğini söylüyor. "Müzik, kültürleri ve nesilleri aşar" diyor. "Hepimizi birbirimize bağlayan bir köprüdür."