Alman Toplumu Korku ve Belirsizlik İçinde
Figaro: Rheingold Enstitüsü ile birlikte her yıl yaklaşık 5000 Alman’ı araştırmalara davet ediyorsunuz. Krizler ve toplum hakkındaki algılarını inceliyorsunuz. Ocak ayı sonunda yayımlanan son anketiniz, artan bir güvensizlik duygusunu ortaya koyuyor…
Stephan Grünewald: Evet, göç konusu artık soyut bir fenomen değil, bir dizi saldırının ardından gerçek bir tehdit oluşturuyor. Son yıllarda, tekrarlayan krizlerle birlikte insanlar özel hayatlarına çekilme stratejisi geliştirdiler. İklim değişikliği gibi kendilerini endişelendiren her şey bir örtünün arkasında kalıyordu. Ancak içe kapanma artık işe yaramıyor, sorunlar günlük yaşama yansıyor: Konutlar seyrek, fiyatlar daha yüksek. Aynı zamanda değişen bir şey daha var: Alman ekonomisiyle artık gurur duyulamayacağı hissi var. Ayrıca dijitalleşme geride kaldı, altyapı kötü durumda, okullar harap, köprüler çöküyor…
Figaro: Almanya, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana ekonomik başarısıyla tanınıyor. Şimdi bu imaj sarsılıyor mu?
S. G.: Evet, hem içeride hem de dışarıda. Almanya artık eskisi kadar düşünce lideri değil. Ekonomi, Brexit ve ABD’nin Trump politikası gibi küresel krizlerle boğuşuyor. Ve diğer ülkelerin artık Almanya’yı örnek almadığı görülüyor.
Figaro: Bu güvensizlik duygusu Alman siyasetini doğrudan etkiliyor mu?
S. G.: Kesinlikle. Almanlar değişim istiyor. Merkel hükümetine yönelik güven azalıyor. Son anketler, muhalefet partileri Yeşiller ve AfD’nin güçlendiğini gösteriyor.
Figaro: Bazıları bu güvensizlik duygusunu göçlere bağlıyor. Bu doğru mu?
S. G.: Göç, güvensizlik duygusunda rol oynuyor, ancak tek faktör bu değil. Almanlar, yaşam standartlarının gelecekte düşeceğinden korkuyor. Göç, bu korkuyu yoğunlaştıran bir unsur.
Figaro: Bu güvensizlik duygusu ne gibi sonuçlara yol açabilir?
S. G.: Korku ve belirsizlik, otoriter eğilimlerin güçlenmesine yol açabilir. Almanya’da geçmişte böyle bir deneyim yaşadık. Bu nedenle, siyasi söylemin ılımlı ve dengeli kalması önemlidir.
Figaro: Almanya bu krizden nasıl çıkabilir?
S. G.: Almanya’nın yeniden güven kazanması için toplumda ve siyasetinde derinlemesine bir değişim gereklidir. Ülkenin geleceği için net bir vizyon ve toplumda birlik duygusu yaratmak gerekiyor. Ayrıca, altyapı, eğitim ve dijitalleşme gibi alanlarda yatırım yapılması gerekiyor.
Figaro: Bu zorlukların üstesinden gelmek için Alman hükümetine tavsiye ettiğiniz somut önlemler nelerdir?
S. G.: Hükümet, göç konusunu düzenli ve insani bir şekilde yönetmelidir. Ayrıca, ekonomik büyümeyi destekleyecek ve yaşam standartlarını koruyacak politikalar uygulamalıdır. Son olarak, güvensizliği azaltmak için şeffaf ve kapsayıcı bir şekilde iletişim kurmalıdır.