Captain America: Brave New World’ün Tuhaf Yapım Süreci
Marvel Sinematik Evreni’nin (MCU) en sıra dışı yapımlarından biri olan ‘Captain America: Brave New World’, son zamanlarda izleyicilerin karşısına çıktı. Hikaye açısından, filmin 2008 tarihli ‘Incredible Hulk’ filminin devamı niteliğinde olması ve ‘Captain America’ serisinin dördüncü filminde beklediğimizden daha az yer alması gibi nedenler bu tuhaflığa katkıda bulunuyor.
Ancak filmin garipliklerinin çoğu, sinemalarda izlediğimiz nihai versiyondan önce çok sayıda değişikliğe uğramış olmasından kaynaklanıyor. Birkaç sahnede bir değişen saç kesimleri, bazı karakterlerin olay örgüsünden tamamen izole edilmesi ve hiçbir şekilde açıklanmayan kostüm değişiklikleri gibi tuhaflıklar göze çarpıyor.
Bunların arasında öne çıkanlardan biri, söz konusu karakterin hiç fark edilmemiş olması değil, filmin geri kalanı kadar dağınık görünmesi.
Yine de, bu değişikliklerin birine bağlanması mümkün. ‘Brave New World’ün duygusal gidişatı, Sam Wilson’dan çok Harrison Ford’un canlandırdığı Thaddeus Ross’a dayanıyor. Ross, diplomatik bir krizle başa çıkan bir başkan olmanın ve William Hurt karakterine büründükten 17 yıl önce kendisinden uzaklaşan kızı Betty ile kişisel uçurumunu kapatmaya çalışmanın gerilimiyle mücadele ediyor.
Liv Tyler’ın yeniden canlandırdığı Betty, ‘Brave New World’de sık sık konuşulsa da sadece iki önemli sahnede görünüyor: Ross’un sonunda Sam’le Kızıl Hulk’a dönüşerek girdiği büyük savaştan önce yaptığı kısa bir telefon görüşmesi ve filmin en sonunda babasını Raft adlı süper hapishane tesisinde ziyaret ettiği sahne.
Ancak her iki sahne de çok farklı nedenlerle oldukça tuhaf. Telefon görüşmesi sahnesinde Tyler’ın diyalogları son derece kısadır ve Ford’un yönlendirdiği sohbette birkaç kısa ve birkaç kelimelik yanıtla sınırlıdır. Hapishane ziyaretinde ise Betty, neredeyse kasıtlı olarak karartılmış gibi çekilmiş bir biçimde ve büyük ölçüde göğsünden yukarısı, bulanık bir şekilde yalnızca Ross’un hücresinin parmaklıkları arasından gösteriliyor.
Bunlar kısa anlar olsa da, ‘Brave New World’deki diğer garip unsurlar kadar öne çıkıyor. Hatta belki daha da öne çıkıyorlar ve filmin kurgu sürecinde bir araya getirilmiş bir film izlenimi veriyorlar. Ancak filmin Tyler’ın karakterini duygusal olarak önemli bir unsur haline getirmesi ve ardından onu bu kadar tuhaf bir şekilde kullanması, Betty’nin anlatı için hayati önem taşımasına rağmen Marvel’ın Tyler’ı yardımcı oyuncularıyla bir araya getirmeyi başaramamış olduğu izlenimini uyandırıyor.
Bununla birlikte, IGN’ye konuşan bir Disney sözcüsü, durumun Tyler ve ‘Brave New World’ için böyle olmadığını belirtti. Disney, Tyler’ın telefon sahnesinde diyaloglarının seslendirme yaptığını (sesinin Respeecher gibi bir teknolojiyle çoğaltılması veya diyalogların final kurguda kullanılmayan sahnelerden alınması yerine) ve son sahnede Anthony Mackie ve Harrison Ford ile sette çekim yaptığını, bir vücut dublörünün yerine geçmediğini söyledi. Yani bu sahneler, Marvel’ın Tyler’ın kullanabileceği sınırlı kapasiteyle çalışmak zorunda kalması nedeniyle değil, başka nedenlerden ötürü tuhaf hissettirdi.
Bu, stüdyonun ilk kez böyle bir şey yapması değildi. ‘Brave New World’ veya diğer birçok Marvel projesinde, bir sahnenin ortasında aydınlatma ve çerçevelemede o kadar çok değişiklik yapıldığını anlayabileceğiniz birçok çekim var ki, bu da belirli bir anın veya karakterin ilk çekimlerden sonra eklenmiş olduğunu tahmin etmenize olanak tanıyor. MCU’da yer alan aktörler, genellikle neredeyse boş ses sahnelerinde çekim yaptıklarından ve final üründe karşısında kimin veya neyin olacağından veya hatta o sırada hangi filmde yer aldıklarından emin olmadıklarından sıklıkla bahsettiler.
‘Brave New World’ün kamera arkasındaki gerçekleri ne zaman öğrenebileceğimizi zaman gösterecek. Ancak en azından Tyler’ın MCU’ya dönüşü, neredeyse iki on yılın ardından göründüğünden çok daha masum geçti.