BGH, Sosyal Medya Platformlarında Yanlış Beyanlardan Dolayı Sorumluluğun Kapsamını İnceleyecek
Bundesgerichtshof (BGH), sosyal medya platformlarındaki yanlış beyanlardan dolayı platform sahiplerinin ne ölçüde sorumlu tutulacağını ele alacak. 9 Mart Salı günü görülmesi beklenen duruşmada, dava konusu, Yeşiller Partisi Bundestag üyesi Renate Künast’ın Facebook’un sahibi Meta şirketine karşı açtığı davadır. (Az. VI ZR 64/24)
Yanlış Atıf İçeren Meme
Davanın merkezinde, Künast’ın bir fotoğrafının üzerine "Entegrasyon, bir Alman olarak Türkçe öğrenmekle başlar" sözünün eklendiği bir meme yer alıyor. Bu meme, Facebook’ta çeşitli varyasyonlarla paylaşıldı ve yayıldı. Ancak Künast, bu ifadeyi hiçbir zaman kullanmadığını belirtti.
Mahkeme Süreci
Künast, Meta aleyhine yayın yasağı ve 10.000 Euro manevi tazminat talebiyle dava açtı. Frankfurt Bölge Mahkemesi, Künast’ın talebini büyük ölçüde haklı buldu. Mahkeme, memenin sosyal medya platformunda engellenmesi gerektiğine hükmetti. Ayrıca, Künast’ın belirli bir internet adresine dikkat çekmesine gerek kalmadan, benzer içerikli varyasyonların da Facebook tarafından silinmesi gerektiğine karar verdi.
Frankfurt Yüksek Bölge Mahkemesi daha sonra Künast’a manevi tazminat hakkı tanımasına rağmen, bu talebi reddetti. Ancak Yüksek Bölge Mahkemesi, asliye mahkemesinin diğer kararını onayladı. Hem Künast hem de Meta temyize gittiği için şimdi karar BGH’ye bırakıldı.
BGH’nin Kararı
BGH’nin Salı günü bir karar verip vermeyeceği belli değil. Ancak mahkemenin, aşağıdaki hususları değerlendirmesi bekleniyor:
- Sosyal medya platformu sahiplerinin, platformlarında paylaşılan yanlış bilgilerden ne ölçüde sorumlu tutulabileceği
- Kullanıcı tarafından oluşturulan içerikten dolayı platformların sorumluluklarının sınırları
- Yanlış beyanların bireylerin itibarı ve özel hayatı üzerindeki etkileri
Güncel Yasal Düzenlemeler
Almanya’da, ifade özgürlüğü anayasal olarak korunmaktadır. Ancak, bu koruma, üçüncü kişilerin haklara tecavüzlerinde bir sınırlama ile birlikte gelir. Alman Ceza Kanunu, hakaret ve iftira gibi suçları cezalandırır.
Ayrıca, 2018 tarihli Ağ Yürütme Yasası (NetzDG), sosyal medya platformlarına, nefret söylemi, sahte haberler ve yasa dışı içerikleri kaldırma konusunda belirli yükümlülükler getirmektedir. Ancak bu yasa, platformların her türlü yanlış bilgiyi silme yükümlülüğünü getirmiyor.
Önemi
BGH’nin kararı, sosyal medya platformlarının yanlış bilgilerin yayılmasındaki rolüne ilişkin önemli yasal sonuçlar doğuracak. Dava, ifade özgürlüğü ile bireylerin itibarını ve özel hayatını koruma ihtiyacı arasındaki dengeyi belirlemeye yardımcı olacak.
