Togo’da Cumhurbaşkanlığı Partisi Senato’da 41 Sandalyeden 34’ünü Kazandı
Giriş
Togo’da cumhurbaşkanlığı partisi, muhalefetin şiddetle eleştirdiği anayasa reformunun son aşaması olan seçimlerin ertesi günü olan 16 Şubat Pazar günü, Senato’da 41 sandalyeden 34’ünü kazandığını açıkladı. Bu sonuçlar, ülkeyi yaklaşık otuz sekiz yıl yöneten babasının ardından 2005’ten beri iktidarda olan Cumhurbaşkanı Faure Gnassingbé’nin gücünü daha da pekiştiriyor.
Sonuçlar
Seçim komisyonu başkanı Dago Yabré, Lomé’de sonuçların açıklanmasının ardından, "Bu geçici sonuçları, kesin sonuçları açıklama yetkisine sahip tek merci olan Anayasa Mahkemesi’ne ileteceğiz" dedi. Cumhurbaşkanlığı partisi Unir (Cumhuriyet Birliği), Nisan ayında yapılan Meclis seçimlerinde açık ara farkla zafer kazanarak 113 sandalyenin 108’ini almıştı. Unir, Senato’nun kurulmasının ardından mecliste çoğunluk partisi olacağı için, Faure Gnassingbé başbakanlık pozisyonuna getirilebilecek. Milletvekilleri ve senatörler, devlet başkanını seçecekler.
Muhalefetin Eleştirileri
Muhalefet ve sivil toplum, anayasa reformunu Faure Gnassingbé’nin iktidarda sonsuza kadar kalmasına izin vereceği endişesiyle eleştirdi. Eski anayasa, Gnassingbé’nin 2025’te sadece bir dönem daha aday olmasına izin veriyordu. Cumhurbaşkanlığı tarafı ise bu anayasa değişikliğinin daha fazla temsil sağlayacağını savundu.
Senatonun Yapısı
Senato, toplam 61 üyeden oluşacak ve bunların 20’si başbakan tarafından atanacak. 1.527 belediye meclis üyesi ve 179 bölge meclis üyesi, cumartesi günü senatörleri seçmek için sandık başına gitti. Seçim, Ulusal Değişim İttifakı, Cumhuriyetçi Demokrasi Güçleri ve Halkın Çoğunluğu için Dinamik (siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesi) gibi bazı büyük muhalefet partileri tarafından boykot edildi.
Uluslararası Tepkiler
Yabancı medyanın özel muhabirleri, Nisan ayındaki Meclis ve bölgesel seçimlerinde olduğu gibi, bu seçimleri takip etmek için akreditasyon alamadı.
Sonuç
Togo’daki bu son seçimler, Cumhurbaşkanı Faure Gnassingbé’nin iktidarını daha da sağlamlaştırdı. Muhalefetin ve sivil toplumun eleştirilerine rağmen anayasa reformu uygulandı ve Gnassingbé’nin başbakan olma yolunu açtı. Bu gelişmelerin ülkenin siyasi geleceği için ne anlama geldiğini zaman gösterecek.