Salomé, 24 yaşında Parisli bir genç kadın, geçtiğimiz Pazar günü yaşadığı olaydan dolayı buruk bir tat alıyor. Yeni dairesini dekore etmek için bir bitki satın aldıktan sonra, genç kadın metronun koridorlarında taşıdığı bu bitki yüzünden 150 euro para cezası ödemek zorunda kaldı. Le Figaro gazetesiyle iletişime geçen gazeteci, "Arkadaşımla birlikte istasyonun turnikelerinden daha yeni geçmiştik ki, RATP (Paris Toplu Taşıma İdaresi) görevlisi Navigo kartlarımızı kontrol etti. İlk başta şaşırmadım çünkü bunun rutin bir kontrol olduğunu düşündüm," diye anlatıyor.
Ancak, kontrol normalden daha uzun sürdü. Kontrolör, kimliklerini istemeden önce uzun bir süre boyunca makinesine dokundu. "Tuhaf olduğunu düşündüm ve ona bir şey mi yaptığımızı sordum. O da bana bitkimin çok büyük olduğunu ve hantal bir eşya olarak kabul edildiğini açıkladı. Bu yüzden para cezası ödemem gerekiyordu," diye detaylandırıyor şaşkınlıkla "gökten düşmüş gibi" hisseden Parisli genç kadın. "Daha önce bana söyleyebilir veya geri dönmemizi teklif edebilirdi, kabul ederdik," diye sitem ediyor.
RATP görevlisi daha sonra Salomé’ye para cezasını ödemesi için terminali uzattığında, 150 euroluk miktarı gördü. "İçten içe boğuluyorum. 25 veya 30 euro bekliyordum, böyle bir miktar değil! Özellikle de cezanın açıklaması ‘Araçta tehlikeli ve hantal nesne’ iken, biz istasyonun koridorundaydık," diye sinirleniyor. RATP yönetmeliğine göre, bu cezanın miktarı, "Dolu ateşli silah taşıma", "Yol geçme" veya "İdrar yasağını ihlal etme" gibi suçlarla aynı. Ancak bu onun ilk cezası olduğu için, Salomé itiraz etmeden istenen meblağı ödüyor. "Cezaya itiraz edebilmek için ödeme yapmamak gerektiğini henüz bilmiyordum," diye belirtiyor genç kadın.
Salomé, kontrolörün "pedagoji veya anlayış" göstermediğini düşünüyor. "Kimsenin bu kuralı bilmediğini söylediğimde, bana bunun yazılı olduğunu söyledi," diyor gazeteci. Bunun üzerine istasyonda yazıyı aramış. "Peronda, Paris haritasının yanında ‘Tehlikeli veya hacimli nesneler yasaktır […] Taşıyabileceğiniz, diğer yolcuları ve RATP alanlarındaki ve araçlarındaki hareketlerini engellemediğiniz sürece paketler, çantalar veya bagajlara izin verilir’ yazan küçük bir çerçeve bulduk," diye okuyor ve "bitkiyi taşıyabildiğini" ekliyor.
Eve – yine metroyla – döndükten sonra Salomé, arkadaşının tavsiyesi üzerine RATP’yi etiketleyerek X’te (eski Twitter) bir mesaj yayınlamaya karar verdi. "Metroda (doğrusu üzülerek) bir bitki (oldukça uzun) taşıdığım için 150 € para cezası aldım. Bir bitki taşımanın metroda kaçak binmekten daha pahalıya mal olduğunu öğrenmek beni çok şaşırttı," diye yazdı gönderisinde. Bu gönderi hızla viral hale geldi ve şu anda 525.000 görüntülemeye ve 8.000’den fazla beğeniye ulaştı. Salomé şaşkınlıkla, "Bütün bir gece boyunca Twitter’da trend oldu," diyor.
Gönderisi bu kadar büyük bir yankı uyandırmadan önce, RATP X’te kendisine cevap vererek, oluşturulan kurallara uyma zorunluluğunda ısrar etti. Şirketin müşteri hizmetleri ayrıca "çeşitli valizlerin veya paketlerin 75 cm’yi geçmemesi gerektiğini belirtiyor. En fazla 2 metre uzunluğundaki, ancak diğer boyutlarında 20 cm’den fazla olmayan uzun paketlere, dikey olarak tutulmaları koşuluyla izin verilir." Salomé’nin "Cennet Kuşu" türündeki bitkisi ise 130 cm’den uzun değil.
X gönderisini yayınladığından beri, genç kadın hikayesini anlatması için her gün medyadan yüzlerce çağrı alıyor. Birkaç röportaj verse de, bunu yalnızca RATP’nin ticari bir jest yapması umuduyla yapıyor. "Herkes Jean Castex ve Valérie Pécresse’i Twitter’da etiketliyor, umarım işe yarar," diye gülüyor. Bu arada, Salomé gülümsemesini koruyor ve bitkiye "Prune" (Erik) adını vermeye karar verdi.
Olay, toplu taşıma kurallarının katılığı ve uygulanma biçimi üzerine geniş bir tartışma başlattı. Birçok kişi, RATP’nin kuralların uygulanmasında daha esnek ve anlayışlı olması gerektiğini savunuyor. Özellikle, ilk defa bir ihlalde bulunan ve durumun farkında olmayan kişilere karşı daha hoşgörülü olunması gerektiği belirtiliyor.
Salomé’nin yaşadığı bu olay, toplu taşıma kurallarının açık ve erişilebilir olmasının önemini bir kez daha vurguladı. Birçok kişi, RATP’nin kurallarını daha görünür yerlere asması ve yolcuları bilgilendirmek için daha etkili yöntemler kullanması gerektiğini düşünüyor. Aksi takdirde, benzer durumların yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Sosyal medyada yayılan tepkiler, RATP’nin itibarını da olumsuz etkiledi. Birçok kullanıcı, şirketi acımasız ve duyarsız olmakla eleştiriyor. Bu durum, RATP’nin halkla ilişkiler stratejisini gözden geçirmesi ve daha şeffaf ve kullanıcı odaklı bir yaklaşım benimsemesi gerektiği yönünde çağrılara neden oldu.
Sonuç olarak, Salomé’nin yaşadığı bu talihsiz olay, toplu taşıma kurallarının uygulanması, yolcu bilgilendirmesi ve halkla ilişkiler gibi birçok konuda önemli dersler içeriyor. RATP’nin bu olaydan gerekli dersleri çıkararak, daha adil, anlayışlı ve kullanıcı dostu bir hizmet sunması bekleniyor. Aksi takdirde, benzer olayların yaşanması ve şirketin itibarının zarar görmesi kaçınılmaz olacaktır. Bitkinin akıbeti ise henüz bilinmiyor. Belki de Prune, bu tartışmanın sonunda RATP’nin sembolü haline gelecektir.